28 Aralık 2011 Çarşamba

Renkli bir yıl

Ben kadınları daha vicdanlı bulurum. Bu görüşüm kadın oluşumdan değil, bu güne kadar ki gözlemlerimden oluşmuştur. Tabi ki bu durum çoğunluk erkekler tarafından hemcins dayanışması olarak görülür.

Sizin bu konudaki fikriniz nedir bilemiyorum ama emin olduğum bir şey var ki; yeni neslin erkeğinin de kızının da kalpleri güzelliklerle dolu ve empati kurmasını çok iyi biliyorlar...


- Anne, sence benim battaniyem kız mı?
- Bilmem ki oğlum? Sence?
- Bu kadar renkli olduğuna göre, kız tabi ki!!!
- :)))))
 

2012 önce sağlıklı sonra zevkli ve renkli bir yıl olsun dilerim :)

20 Aralık 2011 Salı

Hep yanımda kal!

Birden anlayıverdim, aniden!
Ben ne zaman geç gelsem eve, Prensim gece kötü rüyalar görüyor.

Yoksa bana mı öyle geliyor?

Birinde arabada yalnız, birinde asansörde.
Birinde eli elimden kayıyor, beni bulamıyor, diğerinde önden bindiği trende kalıyor.

“Anne kötü rüyalar gördüm yine! Sen yoktun yanımda!”
ya da
“Kaybettim seni!”

İçinde neler yaşıyor?
Her gecikişimde onu bırakıp gideceğimden mi endişe ediyor?
Nasıl silerim onun bu endişelerini içinden?
Kendim için bir şeyler yapmaktan vazgeçsem bile, işim yüzünden çok geç gelişlerim olur benim, onu nasıl engellerim ki?!

Ah bebeğim! Bir bilsen...
Ne kadar kulağına fısıldıyor olsam da,
sana olan sevgimin büyüklüğünü bir görsen!


Canım benim.
Sen istemedikçe,
senden uzak olmam mümkün mü benim!

13 Aralık 2011 Salı

Sen hep gül bebeğim


Bir evin en güzel seslerinden biri çocuk kahkahası.
İnsan o kahkahaların eşliğinde yaşadığını anlıyor, hiç olmadığı kadar mutlu oluyor.

Çok şükür demek için ne kadar güzel bir sebep!

Ama bazen, yorgunsan...
başın ağrıyorsa...
bu kahkalar kafanda çınlayabilir ve buna tepki gösterebilirsin...

İnsanlık hali diyelim! :)

- Oğlum, biraz daha sessiz olur musun? Başım ağrıyor ve çok yorgunum!
- Baba madem yorgunsun ve başın ağrıyor, o zaman niye burada duruyorsun? Git odanda yatsana! Anne söyler misin sen de babama, gitsin odasına!!!

8 Aralık 2011 Perşembe

7 bilinmeyen!

Ayla bana demiş ki; hakkındaki 7 gerçeği açıkla!


Çok uzun zaman olmuş mim yazmayalı... Bir süre kalakaldım, ekranın başında. Word dosyası açık, o bana bakıyor, ben ona... Bir yerden başlamalı dedim ve.........

Valla ben hergün kendim hakkımda olmadık gerçeklerle yüzyüze kalıyorum, kendimi resmen yeniden keşfediyorum, şimdi size ne desem kendimi nasıl anlatsam bilemiyorum... Yazdıkça çıkar bir şeyler diyeyim ve başlayayım o halde.


1- Aslında bu çoğu kişi tarafından bilinen bir özelliğim. Ben kendisiyle pek barışık biri değilim. Ne huylarımı, ne görüntümü beğenmem. Birisi bana iltifat etse “Yok yahu, her zaman olmaz işte, arada bir oluyor böyle!” falan gibisinden ağzına tıkarım o iltifatını. Sanırım sırf bu yüzden artık insanlar bana bişiii demez oldu :/ arada bir megolamanlığımın tuttuğu olur tabii ama bu senede bir veya iki gün falan işte :P


2- Kafama bir şeyi koymaya göreyim. İyi kötü onu yapmazsam rahat edemem. Kim ne derse desin! Onu yaparım, sonra pişman olurum :))))


3- Sürekli kendimle çatışma halindeyimdir. Oklarım çoğunlukla kendime dönüktür. Bazen bu huyum yüzünden gereğinden fazla incindiğim olmuştur.


4- Ben kolay kolay kavga eden biri değilim çünkü kavga etmeyi beceremem. Genellikle söylemek istediklerimi söyleyemediğimden, kavga sırasında ya da sonrasında avaz avaz ağlarım. Ağladıkça sinirlenir, sinirlendikçe ağlarım. Aklıma başka şeyler gelir, yetinmem, ona da ağlarım. Durdur beni durdurabilirsen ondan sonra!

Hep kötü gerçeklerimden bahsetmişim, biraz da iyilere yöneleyim.

 

5- Öncesinde de vardı ama özellikle anne olduktan sonra, yüzümü güzelliklere çevirmeye çalışıyorum. Yani, elimden geldiğince “İnsan” olmaya çabalıyorum. Kendin gibilerini çekersin felsefesine inanan biriyim ki; çevremdeki yakın arkadaşlarım bu tezi doğruluyor. Onlarla birlikte “öğreniyorum”.


6- Genel olarak en yakın arkadaşlarım beni öncesinde “soğuk ve mesafeli” bulmuş olanlardır :)
Evet, tanımadığım ortamlarda nemrutun teki gibi görünebilirim ama vallahi de billahi de ben öyle biri değilimmmmm :)))

Ve son olarak;

Uyanıklık mı dersiniz ne dersiniz bilmem ama 7. gerçeğimi sizden duymak istiyorum :) Yazdıklarımdan hakkımda bir kanıya varmış olanlarınız vardır ve düşüncenizi yazmak isterseniz, memnun olurum...

Şimdi bu mimi paslıyorum: Deniz, İrem, Merve, Beste ve Bedardem... Başlayın yazmaya!!!

Ayrıca; bu yılbaşının en güzel çekilişi için lütfen buraya. Nihan harika hediyeler hazırlamış, bunlar kaçmaaaazzz!

5 Aralık 2011 Pazartesi

Masal

- Annesi, bak Tibet çok güzel bir masal anlattı şimdi bana. Çok beğendim, gel de sana da anlatsın.
- Olurrrr. Hem zaten çok uykum var, o anlatır ben uyurum...
- Tamam anne, gel... Bak anlatıyorum şimdi...


Bir varmışşşş, bir yokmuşşşş...
Bir zamanlarrr, büyüük bir ülkenin birinde bir insancık varmış.
Bu insancığın da köpekleri varmış bi sürü.
Bir gün köpekler kaybolmuş.
Bu insancıkta muhafızına gitmiş demiş ki;
"Nerede benim köpeklerim?" demiş.
Muhafız da "Nereden bileyim!" demiş.
İnsancık çok kızmış, muhafızı hapise atmış.
Sonra da gitmiş köpeklerini bulmuş, çok mutlu olmuş.
Masalda burada bitmiş!

Yorum sizin...
Ben çok beğendiğimi söyledim. Bir anne olarak oğlumun hayal gücünü kısıtlayacak değilim, di mi ama ;)