Uzaktan bakılınca farklı görünür insan, yakından bakınca farklı.
Yakından bakmanın da bir adabı olmalı ama...
Yakından bakmanın da bir adabı olmalı ama...
Bir insana yakından nasıl bakılacağı bilinmeli, görmek isteyen tarafından.
Görmek isteyen bunu bilmeli çünkü bakılan kendisini nasıl göstereceğini bilmeyebilir. Belki de özellikle göstermek istemez çünkü belki ister ki kendisine gönül gözünden bakılsın...
Benim için farklı farklı bir sürü şey anlatacak çok insan var çevremde.
Benim için farklı farklı bir sürü şey anlatacak çok insan var çevremde.
Kimi için asabiyim mesela. Bunu söyleyeceklerin başında iş arkadaşlarımın bir kısmı gelir. Diğer bir kısmı da bunun tam tersini söyleyebilir, hatta söyleyecektir.
Bilirim, bir kısım insan için hiçbir şey ifade etmediğimi.
Bilirim, çünkü benim içinde öyle insanlar var.
Aynanın bir yüzü bensem, diğer yüzü de onlar çünkü.
Tabi bu AYNAlık çevremde iletişimde olduğum herkes için geçerli...
Ama bazen, o aynaya bakıp bakıp, bu ben olamam diyorum...
bu yansıyan ben olamam...
Kabul, bazen çok asabiyim göründüğü gibi ve bazen anlayışsız ve bazen sabırsız ve belki bazen çok ..............
Biliyorum, bu boşluğu dolduracakların çıkacağını, iyi ya da kötü...
Ama ben hiç kinci olmadım.
Bilirim, bir kısım insan için hiçbir şey ifade etmediğimi.
Bilirim, çünkü benim içinde öyle insanlar var.
Aynanın bir yüzü bensem, diğer yüzü de onlar çünkü.
Tabi bu AYNAlık çevremde iletişimde olduğum herkes için geçerli...
Ama bazen, o aynaya bakıp bakıp, bu ben olamam diyorum...
bu yansıyan ben olamam...
Kabul, bazen çok asabiyim göründüğü gibi ve bazen anlayışsız ve bazen sabırsız ve belki bazen çok ..............
Biliyorum, bu boşluğu dolduracakların çıkacağını, iyi ya da kötü...
Ama ben hiç kinci olmadım.
Gerçekten... inan bana olmadım.
Olmamak için attım bir çok şeyi kafamdan.
Attım ki, olanları hatırlayıp, zaten dost kabul edemeyecek olsam da bari düşman saymayayım.
Attım ki, olanları hatırlayıp, yüzüne gülerken, arkasından diş bileyen olmayayım.
Attım ki.... onun gibi olmayayım...
Attım...
Attım çünkü atmasaydım, ebeveynlerimin bana verdiği değerleri atmak zorunda kalırdım... O zaman da ben, ben olmazdım....
Ama ben bütün bu olmak istemediklerimi kin dolu gözleri görmek için yapmadım. Üstelik bu gözler bana bakmadığı halde...
Farketmezdi...
Farketmezdi çünkü baktığı varlığımın sebeplerinden biriydi...
O aynanın karşısındaki ha O’ydu ha BEN...
Beni ben yapandı...
Ne farkederdi...
O kin dolu gözler hiç mi bilmedi, benim ona gülen yüzümün sebebi o baktığıydı zaten...
Olmamak için attım bir çok şeyi kafamdan.
Attım ki, olanları hatırlayıp, zaten dost kabul edemeyecek olsam da bari düşman saymayayım.
Attım ki, olanları hatırlayıp, yüzüne gülerken, arkasından diş bileyen olmayayım.
Attım ki.... onun gibi olmayayım...
Attım...
Attım çünkü atmasaydım, ebeveynlerimin bana verdiği değerleri atmak zorunda kalırdım... O zaman da ben, ben olmazdım....
Ama ben bütün bu olmak istemediklerimi kin dolu gözleri görmek için yapmadım. Üstelik bu gözler bana bakmadığı halde...
Farketmezdi...
Farketmezdi çünkü baktığı varlığımın sebeplerinden biriydi...
O aynanın karşısındaki ha O’ydu ha BEN...
Beni ben yapandı...
Ne farkederdi...
O kin dolu gözler hiç mi bilmedi, benim ona gülen yüzümün sebebi o baktığıydı zaten...
Sadece kafamdan attıklarım değil, “Bizim kırgınlığımız sizi bağlamaz!” diyendi.
Oradan bakınca, O’nunla beni farklı mı sandı?
Aslında BİZ olduğumuzu bilmedi mi?!
Oradan bakınca, beni dost, onu düşman mı sandı?
Aslında gördüğünün BİR olduğunu nasıl unuttu, ne zaman?!
Benim kanımı, canımı ona tercih edeceğimi mi düşündü?
O aynadan yansıyan olmak istemedi mi, BÜTÜNü görmedi mi?
Sanılmasın ki ben kendimi, BİZi mükemmel görüyorum...
HAYIR! hiç böyle bir yanılgıya düşmedim ama yaşanılanları gördüm...
Evlat nasıl ayırt edilir gördüm...
Kalp ağrısını gördüm, o ayrı düşürülen evladın kalp ağrısını...
O evladın düşüşünü gördüm... ve onu kaldırmaya çalışan eşini...
O eşin “Herşeye rağmen onlar senin ailen” deyip, barıştırmaya çalışmasını...
Ve tekrar gördüm... aynı şeylerin tekrarını...
Tüm bunlara rağmen, o değerli varlıkların yaşadıklarına nasıl bizi ortak etmediklerini...
Şimdi anlayorum ki, aynanın diğer tarafı, o aynaya bakarken beni görmemiş...
Oradan bakınca, O’nunla beni farklı mı sandı?
Aslında BİZ olduğumuzu bilmedi mi?!
Oradan bakınca, beni dost, onu düşman mı sandı?
Aslında gördüğünün BİR olduğunu nasıl unuttu, ne zaman?!
Benim kanımı, canımı ona tercih edeceğimi mi düşündü?
O aynadan yansıyan olmak istemedi mi, BÜTÜNü görmedi mi?
Sanılmasın ki ben kendimi, BİZi mükemmel görüyorum...
HAYIR! hiç böyle bir yanılgıya düşmedim ama yaşanılanları gördüm...
Evlat nasıl ayırt edilir gördüm...
Kalp ağrısını gördüm, o ayrı düşürülen evladın kalp ağrısını...
O evladın düşüşünü gördüm... ve onu kaldırmaya çalışan eşini...
O eşin “Herşeye rağmen onlar senin ailen” deyip, barıştırmaya çalışmasını...
Ve tekrar gördüm... aynı şeylerin tekrarını...
Tüm bunlara rağmen, o değerli varlıkların yaşadıklarına nasıl bizi ortak etmediklerini...
Şimdi anlayorum ki, aynanın diğer tarafı, o aynaya bakarken beni görmemiş...
Beni ayrı sanmış... Beni kendinden sanmış...
AYNA AYNA... Şimdi diyorum ki sana...
Seni atması hiç zor değil...
Eğer varsan orada, o kin dolu gözlerle baktığın sana bakmamı istediği için, yaşananları o istedi diye yok saydığım için, ona saygı duyduğum için...
Ve diyorum ki sana... Biraz olsun AYNA olmaktan vazgeç. Vazgeç ki asıl AYNAnın o olduğunu anla... Anla ki ona bakarken bakışların güzelleşsin, gülüşün aydınlansın...
Ve o zaman diyeyim ki ben de sana:
AYNA AYNA SÖYLE BANA...
Söyle, var mı SENden güzeli bu dünyada?!
AYNA AYNA... Şimdi diyorum ki sana...
Seni atması hiç zor değil...
Eğer varsan orada, o kin dolu gözlerle baktığın sana bakmamı istediği için, yaşananları o istedi diye yok saydığım için, ona saygı duyduğum için...
Ve diyorum ki sana... Biraz olsun AYNA olmaktan vazgeç. Vazgeç ki asıl AYNAnın o olduğunu anla... Anla ki ona bakarken bakışların güzelleşsin, gülüşün aydınlansın...
Ve o zaman diyeyim ki ben de sana:
AYNA AYNA SÖYLE BANA...
Söyle, var mı SENden güzeli bu dünyada?!
Photo by Devianart
Kuşum, görüşemediğimiz zaman içinde epey laf birikmiş gördüğüm...
YanıtlaSilay iki-üç kez okudum, nasılda güzel yazmışsın, ay ne yazacağımı bilemedim bende:)) birdaha okucam.
YanıtlaSilbak bende Elif gibi birçok kez okudum
YanıtlaSilanladım (mı?) ben seni...
banada çok agresifsin çok sinirlisin diyorlar... benimde en kıymetlimi emanet ettiklerim bin laf ediyor...
değmez ama biz kendimizi bu yaştan sonra törpülüyoruz, büyüyoruz
Her yazdığın satıra ayrı ayrı yazacak şey var canım benim.
YanıtlaSilAma en önemlisi BÜTÜNÜ göremeyenler de,görmek istemeyenlerde..
Bırak zamana, senin de yazdığın gibi.
Anlasalardı farklı olurdu zaten herşey,bundan sonra da anlarlar mı bilemem..
Anlamasın kimse boşver, sen kendini biliyorsun ya...
YanıtlaSilanlamaya çalıştım.canını üzme sen diyeceğim.
YanıtlaSilkısacık zamanda bu kadar sevdiysem seni göremeyenler düşünsün şekerim:)))
ufff diyorum :)
YanıtlaSilgönül körü onlar cicim.
Sibel diyeyim başka da birşey demeyeyim ben!
YanıtlaSilÖyle güzel yazmış ve ifade etmişsin ki kendini, üstüne başka söz bulamadım:
YanıtlaSilSeni seviyorum Sibelciğim...
Öyle güzel yazmış ve ifade etmişsin ki kendini, üstüne başka söz bulamadım:
YanıtlaSilSeni seviyorum Sibelciğim...
sibelcim canım, belli ki sana ait özel birşeyler var ama üzme sen güzel canını tamam mı?
YanıtlaSilŞu deredeki su,kaç kere değişti,yıldızların akisleri hep yerinde.
YanıtlaSilder Mevalana.
Kötülük gelir geçer.İnsanlar gelir geçer.Olaylar gelir geçer.Kalan bir tek sensin ve içinde beslediğin güzellikler.
Şu deredeki su,kaç kere değişti,yıldızların akisleri hep yerinde.
YanıtlaSilder Mevalana.
Kötülük gelir geçer.İnsanlar gelir geçer.Olaylar gelir geçer.Kalan bir tek sensin ve içinde beslediğin güzellikler.