2 Nisan 2012 Pazartesi

İlk defa...


Tibet’i bıraksanız bilgisayarın başından kalkmayacak bir çocuk. İnanın abartmıyorum. Sesimi çıkarmasam Ben10, Generator Rex, SüperCan, Bakugan gibi bilumum abuk sabuk çizgi filmlerle ve bunların bilgisayar oyunlarıyla gününü geçirebilir. Karasinekten korkan bir çocuğun, içinde olmadık canavarları barındıran bu çizgi filmleri bu derece sevmesi ilginç bir durum...

Tibet’in bu hali ister istemez beni rahatsız ediyor. Bu yüzden artık bilgisayarda bu oyunları oynaması, tvde ve bilgisayarda bunların çizgi filmlerini izlemesi ve hatta ve hatta bunlarla ilgili oyun kurması da yasak!

“Oyun kursa ne olur canım, sen de abartmışın!” diyenleriniz olabilir. Mevzu şu ki; sürekli bunlardan bahsediyor, hem de hiç durmadan. Rüyalarına giriyor. Bu rüyaların bir kısmı korkutucu oluyor, bir kısmı da gördüğü için meleklerine teşekkür edip, tekrar görmek için yalvaracak kadar güzel...

Geçenlerde yine SüperCan’la ilgili hikayelerini anlatırken gayri ihtiyari “SüperCan’dan başka bir şey düşünmüyorsun değil mi? Tek derdin o!” deyiverdim... O kadar otomatik döküldü ki ağzımdan...

Peki o nasıl cevap verdi dersiniz? “Yooo, sadece SüperCan düşünmüyorum. Ben10’de düşünüyorummmmm, Bakugan’da düşünüyorummmm, Generator Rex’de düşünüyorummmmm!”

Gülsem mi ağlasam mı bilemedim...


Geçtiğimiz Cuma günü göz kontrolüne gittik. İş damlaya gelinceye kadar her şey yolundaydı. Önceden konuşup, anlaşmış olmamıza rağmen gözüne damla damlatmak kısmı tam bir savaşa döndü. Tüm film koptu. Hastaneyi ayağa kaldırdı. Zaptedemedik...

Bu savaş sırasında önce kafasını geçirdi bir yerlere, sonra biz kafasını sabit tutmaya çalışırken yanağını zedeledik... :(

Hastaneden çıkabildiğimizde çekirdek aile olarak bitmiş durumdaydık...
Moraller sıfır... Kimseden çıt çıkmayan...

Böyle olaylar beni çok etkiliyor.
Sebebinin taa doğuma uzandığını biliyorum...

Sırf gözüne damlatılacak kıytırık bir damla uğruna, oğlumun bu hallere düşmesi belki de ondan çok benim canımı yakıyor. Sağlığı uğruna onu zorlamak... fazla ironik...

İş yerinde, gün içinde aklıma geldikçe ağladım...

Hal böyle olunca, ertesi gün, yani Cumartesi günü yanıma gelip “Anne, ben Generator Rex oynayabilir miyim?” diye sorunca “Hayır!” demem nasıl mümkün olabilirdi ki?


Zaten, iyi ki hayır dememişim. Böylece beraber geçen hayatımızda bir ilk yaşandı. O kendi kendine oyun oynadı ve ben de kitap okudum...

Aramızda kalsın... Aslında kitabı okumadım, onu seyrettim...

Bir gün önce yaşanan sıkıntıdan sonra, onun eğlendiğini, güldüğünü görmeye ne kadar çok ihtiyacım varmış meğer... Seyretmeye doyamadım... Çok iyi geldi bana... Çok iyi geldi...


Not: Bir de üstüne Pazar günü öyle güzel misafirler ağırladım ki... Tatlının da tatlısı oldu...
Teşekkür ederim kızlar, iyi ki varsınız...

53 yorum:

  1. Özellikle erkek çocuklarında çok şahit oluyorum bu bilgisayarla yakınlığına.Benim yeğenim de çok seviyor çünkü.
    Canım Tibet'in gözünün altı fena olmuş.Neyse ki sonu tatlıya bağlamışsınız da keyif sonsuz olmuş:))O en sevdiklerini izlemiş,sen en sevdiğini:))))

    YanıtlaSil
  2. CN kanalını ne kadar imha ettiysem TV den o kadar kıymete bindi bizde de.Sonra düşündüm,bizde Voltran,Heman gibi çizgi filmleri izleyerek büyüdük de hepimiz birer cani mi olduk????
    İşi çok abartmaya gerek yok diye düşünüyorum artık.Belirli zamanlarda kısıtlı sürelerle izlemelerinde sakınca görmüyorum.Zaten bunların hiçbirini izlemeseler bile doğuştan bir dürtü erkekler de savaşma,kapışma eğilimi...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben istemiyorum artık Gönül. eğilimlerine diyecek birşeyim yok. onu zaten engellemek mümkün değil ama bir çocuğun hayatı bunlardan ibaret olmamalı bence... ileride unutacak eminim ama bana bu yaşında bu kadar ilgi fazla geliyor :(

      Sil
    2. tabi ki gününün genelini kapsamamalı,sınırlı süreler dedim ya bu nedenle.
      Ben de TV başında geçirdikleri 10 dk ya bile acıyorum fakat kimi o zaman kendi için o süreye bile ihtiyaç duyuyor insan yalan mı?

      Sil
    3. Bizimki de sürekli bilgisayar başında değil. Haftada 2 gün, 1-2 saat izinli. ama bu kadarcık bir süreyle bile hayatı ondan ibaretmiş gibi. yoksa senin demek istediğini tabi ki anladım. 1-2 saat izinle bile bu kadar hayatını kaplaması beni korkutan sadece... umarım yasaklarımın bir faydası olur :(
      benim 10 dakikadan fazlasına ihtiyacım varrrrr :D

      Sil
  3. neyse ki geçmiş bitmiş bir de tatlıya bağlanmış...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. neyse ki Dijlem... ama ben yolumuz hiç hastaneye düşsün istemiyorum, hele ki oğlum için hiç :(

      Sil
  4. bilgisayar da çizgi film izliyoruz ama oyunlar yasak :)) yani böyle birşey olduğunu daha bilmiyor...bilseydi eminim kerem'de isterdi :(
    göz için çok üzüldüm,çocuklar direnince ister istemez tatsızlıklar yaşanıyor...dilerim son olur...

    ve son fotoğrafa bayıldım...birbirinden tatlı 4 anne ve bir şeker :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bahriyecim, benim kuzenlerim çok (geçen yazıda bahsetmiştim). onlardan gördü bizimki. onlar varken bilgisayar sürekli ortada ve ne isterse yaptılar. doğal olarak bizimki öğrenmiş oldu. bana kalsaydı bu yaşına kadar dediğin gibi en fazla çizgi film izlenir sanırdı...

      Sil
  5. ben cocukken ve babam calisirken, ikindiden aksama kadar onu beklerdim muayhanesinde ve bu zaman diliminde video izlerdim. 5 yasindayken izledigim korkutucu bir an halen her gece uykuya giderken beni etkiler. bence buyuyunce ona zarar verebilir bu tarz cizgi filmler veya oyunlar. daha gorsel olarak gerceklik kavramini ogrenmis degiller.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. xeyno, ben de öyle düşünüyorum. bu yasaklar bu yüzden zaten... umarım işe yararlar...

      Sil
  6. Bu onu mutlu ediyorsa bir müddet daha devam etsin o halde.
    Zamanla daha yumuşak oyunlara geçiş yaptırırsın, unutur gider...

    Gülen yüzünüz hiç solmasın Sibelim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yok be Zeugmam. artık haftada bir bilgisayar başına geçmesine izin var, böylesi daha iyi bence ;)

      Sil
  7. canın demek bundan sıkkındı canım ya :(
    çok üzüldüm...
    uf'unu öperim Tibet'in
    senide öperim, bütün diğer seni mutlu eden kızları da öperim :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kusura bakma Baharım. hiç anlatasım yoktu :(
      ben de öperim seni ve güzel kızını :)

      Sil
  8. Montumu bari çıkarsaymışım:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gözün kapıdaydı cicim. tutturdun gidicem de gidicem diye! :P

      Sil
    2. Sibel, deniz otobüsüne koştum koştum, bindim ve hareket etti:)))

      Sil
    3. kaçırsaydın bir oh, oohh! çekerdim :P

      Sil
  9. Birden bu tür çizgi filmleri bırakması çok zor olacaktır.Çünkü çevresindeki çoğu çocuk bu çizgi filmleri izliyor bunlar gibi davranıyor ve bunlar gibi konuşuyor.Bu yüzden yavaş yavaş başka seçenekler sunarak diğer çizgi filmlere oyunlara geçebilirsiniz.Ne kendinizi üzün nede Tibet'ciği :) Her ne yapıyorsanız kolay gelsin :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kırmızı Bisiklet, aslında Oscar Çöllerde var hastası olduğu. son gözdesi ve seyrederken çok eğleniyor. bunun dışında başka çizgi filmlerde var sevdiği ama iş bilgisayar başına geçmeye geldi mi bunlardan başka oyun oynamak istemiyor... kısıtlamaktan başka şansım kalmıyor anlayacağın...

      Sil
  10. Şimdilik Eray oyunları bilmiyor ne kadar geç bilirse o kadar iyi diye düşünüyorum.Ama büyüyorlar bir şekilde öğrenecek.Oyunlar konusunda bana sorarsan yani kısıtlamaya gitmekle çok iyi yapmışsın.Bu oyunlardan ben hiç hoşlanmıyorum.

    Ayrıca çok geçmiş olsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aman Aylacım, boşver bilmesin... Okulda öğrenir illa öğrenecekse... ;)

      Sil
  11. hastane manzarasını tahmin edebiliyorum. evet çok üzülüyoruz ama iyilikleri için :((
    hepsinin bir şekilde bir karaktere takılıyor... ama ablamın oğlundan biliyorum o yaşlarda tam bir örümcek adam hastası idi hatta evlerindeki tülü bili koparmıştı uçucam diye :))) ama 2 sene sonra o ilgi kalmadı. geçici yani... tabiki ne kadar çok önlersek o kadar iyi.
    emim çok iyi gelmiştir o toplantı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okula kalmadan ilgisi bitse çok sevineceğim Elif...
      evet gerçekten çok iyi geldi ;)

      Sil
  12. Ben artık hastaneye bile götüremiyorum Sibel. İstemeyerek olmuş kendini bu kadar üzemene gerek yok. Eline ne geçiyor ki? zamanı geri alabiliyor musun? hepimizin telafi etmek istediği nice anları var. Ben kızımın kolunu çıkardım var mı ötesi?
    Benim kızımın telefona pc ye hiç ilgisi yok desem. hatta TV ye. sevinsem mi üzülsem mi bilemedim. Ama ben de dört gözle bekliyorum evde herkesin kendine ait olduğu zamanların geleceği günleri.
    Öpüyorum sizi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. istemeden de olsa çok canım yanıyor işte Nilhanım... bu kadar hassas olmamın sebebi dediğim gibi doğuma bağlı bence... uzun mevzu ;) dediğin gibi telafi etmek istediğim o kadar çok anı var ki... senin hikayen de sinir bozucu :(
      bırak ilgisi falan olmasın... gerçi, kızlar erkekler kadar takık olmuyorlar zaten ;)
      biz de öpüyoruz canım sizi...

      Sil
  13. Canım aslında önlem aldığın çok iyi olmuş,bu konuda herkesin bir hikayesi olabilir bizimde ofisten bir arkadaşın epey sıkıntısı oldu oğluyla, nezaman okula başladı hepsi bitti...Öyle ciddi yaşıyordu ki bu hayal dunyasını annesi korkuyordu artık.Çok şükür geçti eminim benim pamuk şekerim de kurtulacaktır :)Gözlerini de bozan bu durum belli ki.Damla konusu çok üzdü beni uzaktan uzaktan öyle seviyorum ki onu :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nehirccem, bence de iyi oldu. umarım bizimkinin ilgisi okula başlamadan biter gider...
      gözleri bundan mı bozuk bilemiyorum, miyop astigmatmış, sanırım bununla pek alakası yok.
      :) canımsın, ben de senin oğluşunu çok seviyorum ama sen pek bahsetmiyorsun ondan :)

      Sil
  14. Kıyamam kuzuma. Ya nasıl güzel insanlarsınız siz. Şu alttaki fotoya dahil olmak için neler vermezdim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. o senin güzelliğin canım arkadaşım benim :) birgün beraber bir fotomuz olacak inşallah ;)

      Sil
  15. uyurken veya başka bir işle meşgullerken, onları izlemeyi bende çok seviyorum arada bir olsada :)

    YanıtlaSil
  16. Şu pc konusunda çok ketumum. Yeğenim de dahil olmak üzere evimize gelen tüm çocuklara yasak. Tuğra bilmiyor hala, görücek onlardan o da isteyecek diye aklım çıkıyor. Öğrettik şimdi ona, anne ve baba bilgisiyarda çalışıyor, iş yapıyor çocuklar için değil diyoruz. Şimdilik inanıyor tabi ama bu kaç yaşa kadar devam eder bilmiyorum. Niyetim ilkokula kadar pembe yalanlara devam :)
    Hastane konusu ise, benimde dayanamadığım tek şey. Onların iyiliği için de olsa, çaresiz kalmaları, müdahale edememek üzüyor insanı. 1.5 yaşındayken 3 iğne - 1 serum dışında sıkıntımız olmadı şükür ama o serum bile beni benden aldı,günlerce aklımdan çıkmadı o hali, gözümün önüne geldikçe ağladım ama iyi olsunlar yeterki. herşeye dayanılıyor bir şekilde. Atlatmış bıcırık, Allah daha büyük dert vermesin kimseye...Öperim hem seni,hem kuzuyu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bravo Eminecim. ne kadar geç tanışırsa o kadar iyi. tebrik ediyorum seni ;)
      Hastane maceralarımız bizim genelde zorlu geçmiştir. o yüzden ben hastane dendi mi bir duruyorum...

      Sil
  17. öncelikle hastanede yaşadığınız kötü tecrübe için çok üzüldüm. zaten çocuğa zor kullanmak mecburiyetinde kalmak insanı bitiriyor. çok geçmiş olsun. pc konusunda yeğenim tam tibet gibi. adın ne deyince -benten demeye başlamıştı en son. şimdi çok kısıtlı kullanıyor. işte oyalayacak başka şeyler bulmak lazım. öpüyorum tibeti...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet Nihan. gerçekten tüketiyor insanı o zor kullanmalar. bizimki de ben SüperCan'ım diyordu bir ara...
      bu arada, sanki bilgisayar sürekli önündeymiş gibi bir izlenim yarattım galiba. aksine, haftada 1-2 kere oynuyor bilgisayarda. bu kadarı bile onun bu konuda abarmasına yetti. artık bu oyunları oynaması o yüzden tamamen yasaklandı...

      Sil
  18. hastanedeki durumunuzu tahmin edebiliyorum..çok geçmiş olsun ..çocuklar büyürken biz de büyüyoruz işte..çok zor çok..pc işi ayrı bir sorun,biz şu an daha küçük olunca tanışmadık..ilerde neler olur bilemiyorum..Ne yazık ki bazı şeyler hepimiz için istediğimiz gibi olmuyor..öpüyorum Tibet'in yaralı yanağını :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. mümkün olduğunca geç tanıştır derim. eve gelen giden genç kuşak varsa onlara da söyle, ufaklığın çevresinde kullanmasınlar bilgisayar. gerçi kızlar, erkekler kadar ilgi göstermiyorlar ama yine de tedbirli olmak lazım ;)

      Sil
  19. çok geçmiş olsun Sibelcim, öperim pamuk prensimi kocaman

    YanıtlaSil
  20. hele kan aldırırken ne çok ağlarlar, çok geçmiş olsun tibete. Duygularını çok iyi anlıyorum. Bilgisayar konusunda da biz de sizden farklı değiliz. Hele Tibetin cevabına bayıldım:))) Güldürdü beni...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. esrates; kan aldırmak kısmını düşünmek bile istemiyorum :(
      cevabın bini bin para adamda da, biraz da sakin olsa tam olacak ;)

      Sil
  21. Bilgisayar oyunlarına pek girişmedik ama Rüzgar da bir ara play-station ile bozmuştu kafayı. Sonra bir gün nereden ilham geldiyse "Şarjı bitmiş" deyiverdim. Fişini de çektim tabii çaktırmadan. Şonra ne hikmetse, aletin şarjı sadece pazar günleri kırk dakikalığına falan dolar oldu :)) Bir süre böyle oyaladık sonra da unuttu gitti, eskisi gibi istemez oldu.

    Ben10 ve saz arkadaşlarıyla zaten hiç tanıştırmadık. Gittiği yere kadar artık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. iyi yapmışsınız Görkemcim. ben çok pişmanım, amaan ne olacak deyip tanıştırdığıma :(

      Sil
  22. O gülüşe nasıl hayır denilir ki :) Kıyamadım çok geçmiş olsun damla kısmı gerçekten de fena ama :((

    Erkek çocuklarının merakı ben 10 bakugan bizde de Barbie var ki sorma çok fena ben de elimden geldiğince izletmemeye çalışıyorum ne yapacağız bilmem zira her yerdeler bardak , çanta, boya kalemi vs. vs...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, çok haklısın. her yerdeler gerçekten de... elimizden gelen olabildiğince uzak tutmak işte başka ne yapalım ki Aylincim :(

      Sil
  23. birebir aynısı ve üstelik de aynı hastanede ! yaşadık :) ben bir yandan , babası bir yandan, hemşire diğer yandan zaptedemiştik..
    gözlerini kapatmıştı.ilaçların hepsi dışarıya akmıştı. şimdi de kendisi diyor, anne gidelim bulanık görüyorum diye:)) gözünün birinde hafif bir kayma olduğu için 2 yaşından bu yana 6 ayda bir kontrole gidiyoruz. alıştı artık :)

    ha burada not ettim yine:)) haftaya da ben randevu istiyorum:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Randevular senin olsun :))) hava güzel mi bu hafta bilmiyorum, telefonlaşalım o halde :)))

      Sil
  24. Hastane, rutin kontrollere bile gidilse bir şekilde hepimizi geriyor. Bundan sonra hep sağlık olsun diyelim en iyisi. Böyle deneyimler sonrası anne olarak bir süre nefes alamıyormuş gibi hissediyor, daralıyor insan.

    Belli bir yaşa kadar hiç TV izletmedik Duru'ya. Artık belli çizgi filmler belli sürelerle izleniyor bizim evde. Ruh haline göre bazen yasakların delindiği oluyor. Bilgisayara gelince; Duru da sevdiği çizgifilm Tv de bitince oradan izlemek istedi. Birkaç kere izin verdik ama baktık alamıyoruz elinden, kıyameti koparıyor... sonrasında bizim bilgisayar hep bozuk hatta sıkça tamirde :P. O nedenle hep Duru uyuduğunda çıkıyor ortaya. Bazen yakalanmıyor da değiliz tabii :).

    Hele ki o şiddet içerenler bence kesinlikle izletilmemeli, seçerek sınırlı sürelerde izlemeli kuzular.

    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  25. Geçmiş olsun Tibet'e :((( Çocuklu olmanın en zor kısmı hastaneye gitme ve dönme kısmı galiba :(((
    Ne güzel buluşmalara yapıyorsunuz , daim olur inşallah.Keyifli haftasonları dilerim ,sevgilerimle

    YanıtlaSil
  26. Geçmiş olsun Tibet'e.İnsan onlara hiç dayanamıyor değil mi canım.
    Bu bahsedilen bakuganlar, ben10 ler şimdilik bize uzak ama yakında gelecek olan misafirden öğreniriz heralde.Biz şimdilik winx leri, şirinleri, barbie leri biliyoruz.

    YanıtlaSil