29 Mayıs 2012 Salı

Rüzgar gibi...

Tibet'le son zamanlarda aramızdaki ilişki fazla stresli...
Ne benimle yapabiliyor ne de bensiz...
Babasına fazla anlayışlı, bana ise fazla bencil...

Koltuk üstünde uyuyan babasına "Kalk, yatakta uyu!" diyemiyorum.
Anında "Bırak uyusun anne yaaa! Uzun yoldan geldi, yorgundur o şimdi!"cevabı geliyor.
Babasının arkadaşlarıyla buluşma izni var, benim yok!
Ben hastaysam ve biraz uyumak istiyorsam, taş çatlasın beş dakika sürüyor. Yanında olan babasından değil, taaa odasına ayağına çağırıp benden su isteyebiliyor mesela...

Sonra artık bireysel takılmaya başladı. Müdahale etmeye gelmiyor beyefendi hiç. Anında kendisini odaya kapatarak bizi cezalandırıyor sözüm ona...

Neyse... konuyu dallandırıp budaklandırmayayım...

Bu stresli hallerimiz dışında çok ama çok hoşuma giden bir yönü var ki, hep dua ediyorum bu özelliğini, bu inancını yitirmesin diye...

Her akşam uyumadan önce, mutlaka ama mutlaka "Melekleri"nden yardım istiyoruz.
Güzel rüyalar görsün, güzel bir uyku uyusun, sağlıklı olsun, kötülükler ona bulaşmasın, o iyi bir çocuk olsun.... vs....


Cumartesi günü kuzenimin oğlu dünyaya geldi... Rüzgar Emre aramıza katılmak için biraz acele etti. Henüz 31 aylık... Şimdi küvezde, hayata tutunmaya çalışıyor...

Dün akşam Tibet'e Rüzgar Emre'yi anlattım.
"Bu gece onun için de dua edebilir miyiz? Senin, benim desteğine ihtiyacı var." dedim...
"Tabi ki anne. Meleklerimizden yardım isteyelim ki; büyüsün, benimle oynayabilsin." dedi...

Önce kendisi için, sonra Rüzgar Emre için meleklerden, Allah'tan yardım istedik...
Annesi ve babası için de sabır, güç diledik...

Bir elin nesi var, iki elin sesi var demişler.
Siz de meleklerden yardım ister misiniz Rüzgar Emre için...
Büyüyüp, Tibet'le oynayabilsin diye...

Görsel internetten alıntıdır...

17 Mayıs 2012 Perşembe

Pamuk Prens dediğin!


Vefalıdır

Anne, ben hastayken sen bana baktın. Şimdi sen hastasın, sıra bende!
Ben sana bakacağım!
iç ses: sakın ağlama çocuğun karşısında, sakın diyorum bak!!!



Sağlığını tehlikeye atmaz

Benim yanımda sigara içmen hiç doğru değil! Başka yere gitsen çok iyi olur!!!
(açıkhavadayız diye, yanında sigara yakan arkadaşımın babasına diyor)



Trafikte saygılı olmaktan yanadır

Baba... neden öndeki arabaya korna çalıp, yol istiyorsun ki? Bu taraftan gitsene!
(yolun solunu gösteriyor)



Gerçekçidir

Dede: Görüyor musun annesi? Taaa, uzaklardan gelen uçağı gördü torunum. Maşallah, çok iyi görüyor çok!
Tibet: Tabi ki gözlüklerim sayesinde dede!


Kendini bilir

Baba: Büyüyünce ne olacaksın Tibet?
Tibet: Ne olabilirim ki baba? Tabi ki ben olacağım, BEN!!!


Kendine ayırdığı zamanların bölünmesinden hoşlanmaz

Anne, şu anda Oscar’ı seyrediyorum. Lütfen daha sonra arar mısın?
(telefon suratıma kapatıyor)



Yemeğe düşkündür

Anne: Tibet böyle yemeye devam edersen tontini bir çocuk olacaksın. Kocaman bir göbeğin olacak!
Tibet: Ama anne! Ben spor da yapıyorum...
(yere yatıp, poposunu kaldırıp indirerek güya şınav çekiyor)



Acitasyon yapmasını bilir

Anne, ben her gün meleklerimden senin erken gelmen için yardım istiyorum ama olmuyor!
(surat Küçük Emrah modunda bunu söylerken)

11 Mayıs 2012 Cuma

İnsan kardeşi için ne yapmaz ki?!!!

Hiç yakışıyor mu?
Hem evli, bir de çocuklu kadına böyle eğlenceler?!!!
Cık cık cık!!!

Ama valla hepsi kardeşim için...
35ine girerken, maksat iyi bir hatıra bırakmak.

Yoksa kariyerime Sertab Erener şarkılarından biriyle başlardım yaniii! :)))


Canım kardeşim benim...
Her yeni yaşın sevilen şarkıların verdiği keyif kadar güzel olsun...

Çok seviyorum ben seni çoookkkk!!!

Videoyu buradan göremiyorsanız, sizi böyle alalım :)