19 Şubat 2013 Salı

Su gibi

Bir süredir düşünüyorum, buraya yazmaktansa facebookta notlarına günlüğümüzü geçmeyi.
Düşündüm ki, artık Tibet'i yakalamak zor. Yakaladıklarımda kısa anlardan ibaret. Buraya sadece diyalog yazmak daha doğrusu kısa anekdotlar aktarmak sanki uygun değil gibi. O şekilde devam edersem, burayı bir nevi twitter gibi kullanacakmışım hissine kapıldım ve dün bunun ilk adımlarını attım... Facebookta ilk notumu yazdım...

Yazmasına yazdım da... Bu sefer içimi bir hüzün kapladı. Sanki sevdiğim birini ihmal etmişim duygusu sardı... Kendimi kötü hissettim...

Yahu blog! Sen bana ne yapmışsın böyle!!! Bir türlü kopamıyorum senden!

Bu duygularımın üstüne bir de bu sabah Tibet'le o kadar güzel bir diyalog yaşandı ki... Bunu blogla paylaşmasam olmaz dedim...

Ama bu yaşananları anlatmadan önce, olayın bir geçmişi var. Kısaca ondan bahsedeyim.

Uzun zamandır takip edenler bilir Tibet'in bilgisayar merakını. Yaklaşık 1,5 yaşlarına denk gelir, mausela istediği programı istediği gibi açabilmesi. Derken derken, bir baktık ki; oğlumuz bilgisayarın başına oturdu mu, kalkmak bilmiyor! Eh... Bunun önlemi alınmalıydı ve doğal olarak evde bilgisayar oynaması yasaklandı. Ancak ananesine, kocaannesine veya amcasına gittiğinde oynayabilmesine izin var. Bu da iki haftada bire denk geliyor gelse gelse...

Bu fotoğraflar geçen seneye ait sanırım. 
Şimdilerde yasak olduğundan pek bilgisayar başında fotoğrafı yok elimde :)

Geçtiğimiz hafta sonu gazetenin biri Caillou oyun cdsi veriyormuş. Bizimki de bunu dedesine sipariş vermiş. Dedesi de bir dediğini iki etmez, yememiş içmemiş, almış getirmiş.

Getirmesine getirmiş ama; ortada bir sorun var. Bizimkinin evde bilgisayar oynaması yasak!

Dün gelip sordu bana oynayıp oynayamayacağını. Ben de babası izin verirse, bir kereliğine mahsus bu hafta sonu oynayabileceğini söyledim.

Bu sabah okula doğru giderken, sordu babasına...

Bugünü, bu konuşmayı hiç unutmam inşallah...

- Babacım, izin verirsen sana bir şey soracağım.
- Sor oğlum.
- Dedem bana Kayyu oyun cdsi almış. Bir kereliğine, bu hafta sonu bilgisayarda oyun oynayabilir miyim? (Babamız dikiz aynasından benden onay istiyor.)
- Tabi oğlum oynayabilirsin ama sadece bir kereliğine ve sadece bir saat. Kalk dendiğinde kalkacaksın.
- Tamam babacım, siz bana kalk der demez, su gibi kalkacağım bilgisayarın başından, su gibi!...
- !!!

:))))))

Su gibi aziz ol oğlum! SU GİBİ!!!

7 Şubat 2013 Perşembe

4 yaş...

Az kalsın bloğumuzun 4. yılını kaçırıyormuşum...

Kutlu olsun mu? ... 
Olsun ...

Şimdi bir hediye lazım değil mi?
Lazım! ...


Evet...
Bu güzel bir hediye oldu ;)