27 Şubat 2009 Cuma

"Baba" diyaloglari...

Geçen hafta :

- Dayisi bak yegenin neler soyluyor. Hadi oglum "hayir" de
- Aayiiyy
- "Teyze" de,
- Teysze.
- "Dede" de,
- Dede.
- (arada kaynatirim umuduyla) "Baba" de
- Anne.
- !!!???

****************

Iki aksam once:

- Bebegim yemek hazir, hadi babani cagir, yemek yiyelim (caktirmadan soyletme denemeleri)
- Dedee
- Hayir askim, Dede burada degil, babani cagir.
- Teyzseee
- Bebegim askolsun ama cagir iste babani!
- Annee.
- !!!???

25 Şubat 2009 Çarşamba

Hatirlatma

Dun gece gene uyku savaslari vardi evde.

Ve ben dogal olarak gene sabah yorgun ve uykusuz uyandim daha dogrusu sevgili oglum tarafindan uyandirildim... Biraz daha mevzuyu kaniksamis olarak daha sakin ama gene de biraz soylenceli ayrildim evden... Sonra yolda aklima gece gordugum kotu ama gercekten kotu ruya geldi... Bir daha oglum uyumuyor, ne olacak bu isin sonu dersem beni uyarin, cok fena uyarin beni!

Prensim istedigi kadar uyanabilir, istegi yerde yatabilir, isterse ustumde bile yatabilir, isterse gecede 5 kere kalkip sut isteyebilir. Bundan sonra yorulsam, sinirlensem, bitsem bile tek laf etmeyecegim.

Edersem uyarin beni!!!

24 Şubat 2009 Salı

Uyku... Uyku... Uyku...

Bu hafta sonu babanemiz ziyaretimize geldi. Havalarin soguk olmasi babaneyle vakit gecirmek acisindan iyi oldu. Babanesi bana yabanci gibi davraniyor diye uzulup duruyordu, bu hafta sonu bu durumu bayaa kirdik, artik kendisine laf yetistirir duruma bile geldik :)

Ama asil onemlisi bu hafta sonu uyku sorunumuz doruga ulasti! Yasi ilerledikce daha az uyanir denilen prensimiz artik 2,5 saatte bir uyanmakta, ustelik uyanmakla kalmayip, sanirsiniz doverek uyandirilmakta.
Bir aglamak ki akliniz durur!
Onceleri bir yeri agriyor sanip, panige kapildik ama sebebin herhangi bir yerinin agrimasiyla ilgili olmadigini sonradan anladik, meger ya kalkmak ya da sut icmek icin yapiyormus bunlari. Ben de artik o kadar sik araliklarla sut vermek istemiyorum, malum kocaman oldu, doktorlar gece sut icmesine gerek yok diyor, biz hadi neyse yavas yavas kendisi keser diyoruz ama tam tersi bebekligimize geri donus yapiyoruz resmen! Bir sure aglamamasi icin elimden geleni yapiyorum, annem, esim oyalamaya calisiyoruz, olmuyor, en sonunda sinirleniyorum, "tamam uyuma o zaman" deyip sirtimi donuyorum, bu sefer niye kustun der gibi tepemde aglamaya basliyor. Bir sure yuz vermiyorum, sonra donup "iyi madem kusmemi istemiyorsun uyu o zaman" diyorum, uyuyor!!!
E be cocugum, madem uzmek kirmak daha agrina gidiyor, niye bastan dogru duzgun uyumuyorsun?!

Allah yardimcim(iz) olsun...

20 Şubat 2009 Cuma

Anne?!

Tibet, bir aralar bir suru kelime soylemeye baslamisti, sonra hepsini birakti. Agzinda geriye sadece, "Anne, açs, ihh ihh" kaldi.

Son gunlerde eski kelimeler tekrar geri gelmeye basladi, ustelik yanlarinda yenileriyle.
"Dede, teyzse ya da teyzsi, açs, gitti, bitti, dustu, atti, akka (sanirim ayakkabi), atta, ada (bunu kime ya da neye soyluyor cozemedik dayi olabileceginden supheleniyoruz), atladi, acti, asan (hasan)" ve tabiki "ihh ihh" (bir seyi istedigi zaman eliyle isaret edip, bu sesi cikartiyor). Bazen soyledigimiz bir kelimeyi tekrar ettigi olabiliyor. Ha, bir de su istemesi var ki, o anlatilmaz yasanir!

Gectigimiz kurban bayraminin arife gunu ama sadece arife gunu "Baba"da demisti. Baska "Baba" kelimesi cikmadigi gibi agzindan babasinin pesinde bir de "Anne" diye dolaniyordu. Babasi da hakli olarak "Baba demiyorsun, bari anne de deme" diyordu da anlayana tabii :)). Bizim ufaklik sanki babasina inat gibi, gecenlerde Dede demeye basladigi ilk gun, babasinin pesinde bu sefer Dede diye dolanmaya basladi :D Neyse ki cabuk unuttu, o da bir gun surdu.

Gecen hafta misafirlerimizin geldigi gunun aksami, buyuk ihtimalle misafir arkadaslarindan duydu diye dusunuyorum "Baba" demeye basladi. Esim sasirdi, kisik bir sesle bana "Baba mi dedi" diye sordu, ben de "valla misafirler gittiginden beri agzinda "Baba" dolaniyor" dedim. Gene babasina bir seyler anlatirken esim "Ne dedin sen?" dedi. Bizimki babasina donup "Anne!" dedi.

Bu seremoni hala devam ediyor, once babasina "Baba" diye sesleniyor, esim ona "Kim?" ya da "Ne dedin sen?" diyor o da donup "Anne!" diyor...

Valla yorum yapmiim ben, bir tebessum yeter de artar bile! :)

19 Şubat 2009 Perşembe

FOTOOOO!




Bugünlerde oglum bir artist, bir artist!

"Hadi fotografini cekeyim, suraya otur, yaslan, gülümse, vs." ne dersen yapiyor ve fotograf çektiriyor! Aslinda dün aksam da cok güzel fotograflarini çektim ama getiremedim bugün is yerine düzenlemek için, daha sonra yüklerim artik... Yukarida ananesi, dayisi ve babasiyla çektiklerimi koydum.

Söyleyin bakalim, kendisinden fotomodel olur mu? :)

17 Şubat 2009 Salı

Acim!


Gectigimiz hafta sonu Tibet'le pek cok olay yasadik, bu kadar cok olayi arka arkaya bu kadar sik yasarmiyiz bilmiyorum. Firsat buldukca anlatacagim.

Yemek saatlerinde, ozellikle bu aralar kendisi pek yemek yemeyi istemedigi icin, midesine elimle bastirip "Bak acikmissin, bombos oldugu icin cok yumusak" diyordum. Elinden tutup, mutfaga goturuyordum ve yemek yediriyordum olabildigince, bitincede gene elimle midesine bastirip "uf amma doymussun bak miden ne kadar sert" diyordum. Benim bu söylemlerim sirasinda o da eliyle midesine pat pat vuruyordu.

Bu sabah ananesinin elini tutup karnina pat pat vurarak mutfaga goturmus, ananesinin verdigi ne varsa silip supurmus. Demek ki artik acikinca midemize vurulacak, konusuncaya ya da baska bir formul buluncaya kadar tabii :)))

16 Şubat 2009 Pazartesi

14 Subat


Sevgililer Gunu'nu bu sefer biraz farkli gecirdik. Eski is arkadaslarim ve cocuklari bize geldiler. Hepimizin cocuklari 2007 dogumlu. Bartu Ocak, Tibet Temmuz, Tuana Agustos.
Acikcasi Tibet'in nasil bir tepki verecegini merakla bekliyordum, cunku ilk defa bilincliyken yasitlariyla bir araya gelecekti.

Ilk once Tuana ve annesi Senem geldiler. Biraz saskin, biraz heyecanli karsiladi oglum ama mutlulugunu gozlerinden okudum. Ne yapacagini sasirdi, Tuana'ya bir seyler vermeye calisti, ona bir seyler anlatmaya calisti... Tuana ilk basta adapte sorunu yasadi ama Tibet'in bisikletiyle bu sorunu kolay atlatti. Sonra da Bartu, annesi Nilu ve Aysen geldiler :)

Bundan sonra cocuklarin pesinde kosturmaktan dogru duzgun sohbet edemedik sayilir. Cocuklardan arta kalan zamanlarda "ne yaptin, nasil geciyor kriz donemi, kocan iyi mi, beni ozledin mi?" sorulari pespese siralandi.

Misafirlerimiz ilk geldigi saatlerde aslinda Tibet'in uykusu gelmisti ama onlar gelince uyku aninda unutuldu dogal olarak. Gercekten cok mutlu oldu. Hatta bir ara Bartu'nun yaptigi bir harekete kahkahalarla guldu, Bartu'da bunu farkedip, hareketine devam etti. Videoya almak istedim ama farkettiler ve hemen makinenin etrafinda bitiverdiler, cekemedim :(

Onlarin gitmesine yakin yani saat 17.00 civari Tibet'in uykusu iyice su yuzune cikti ve cok huysuzlasti. Zaten yatirir yatirmaz uyudu. Onun disinda gozlemledigim oglumun en hareketli cocuk oldugu. Aysen oglum icin seninki cok yaramaz dedi ama uykusuzluk disinda huysuz bir cocuk olmadigi icin yaramaz demek istemiyorum, sadece fazla enerjik bir cocuk pek yerinde durmayi sevmiyor, surekli hareket halinde. Onun disinda aksi bir durumu yok bence, hos kuzguna yavrusu sahin gorunur biliyorum...

Arkadaslarimi uzun zamandir gormemistim, onlari cok ozlemistim. Bu bulusma benim acimdan ne kadar cok sohbet edememis olsakta iyi oldu. Bir yandan cocuklarin sosyallesmesi acisindan da iyi oldu. Bu gorusmeleri duzenli yapma karari aldik, umarim uygulamada aksilikler yasamayiz.

Not: Bartu'nun yuzunun gorundugu fotograflar ne yazikki net cikmamis, Nilu'cum ozur dilerim :(

13 Şubat 2009 Cuma

Ah su UYKU sorunu!


Tibet'le cogu zaman yasadigimiz bir sorun uyku.
Cogunlukla yatmak istemez, yatar, uyumak istemez, uyur, gecede iki uc kere uyanir, yetmez, yataginda uyumak istemez, yetmez sen yataginda uyusun diye inat edersin, o uyumamak icin inat eder. Sonucta genelde ise gidecegim, uyumam lazim diyerek itiraf ediyorum kazanmasina izin veriyorum. Ne yalan soyleyeyim oglumun kokusuyla uyumakta hosuma gitmiyor degil, ustelik babasinin da hosuna gidiyor. Neyse, uzatmayayim.
Dun aksam calistim, eve saat 22.00 civari geldim. Dogal olarak Tibet'i annem uyutmaya girmisti. Tibet genelde 21.30 civari yatar, daha dogrusu biz onu o saatte yatiririz. Tabi ki kendisi uyumamak icin bin bir turlu oyun yapip, ananesini su almaya disari gonderdigi sirada ben eve girdim ve o ananesinin arkasindan ceylan kosusu ve zafer nidalariyla disari cikti. Yeniden yataga yatirmamiz saat 23.00'u gecti dogal olarak. Buraya kadar hersey normal. Normal olmayan kismini gece saat 02.30'dan itibaren yasamaya basladik.

Once mirildanmaya basladi, dondu durdu, ben kendisine biraz su verdim, baktim olmayacak sut verdim. Artik uyur diye rahat bir nefes almistimki oglum bicir bicir konusmaya basladi ve yaklasik 3 saat surdu bu konusma. 3 saatin sonunda ben artik dayanamayip, odayi ve tabiki yatagi babasiyla ikisine birakip, salona gittim (babasinin sabah ise gidis saatleri daha esnek benimkinden).

Meger oglumuzun derdi yermis. Kucuk adam genis yerde uyumak istiyormus, ben gidince fotografta goruldugu uzere yayilmis. Demekki 3 saat boyunca onu anlatmaya calisiyormus "ben genis yatak istiyorum, kucuk yatakta ya da ikinizin arasinda rahat edemiyorum" falan diyormus!?

Not: Fotograf makinasinin pili bitmis oldugu icin cep telefonuyla cektim fotografi, biraz kotu cikti o yuzden...

12 Şubat 2009 Perşembe

Rusvet

Oglumuza nazar degdirdik! Aman ne guzel yemek yiyor, hic nazlanmiyor, hic secmiyor diye diye...
Simdi pesinde kosturmaya basladik. Bir kac gundur de rusvetle yemek yediriyoruz!
Kendilerine bir ara tursu tattirmak gafletinde bulunmusuz, begenmis! Tursu istiyor, bizde o zaman once yemek diyoruz, bir kasik yemek, ufak minicik bir parca tursu arkasindan... Bir kase yemegi boyle bitirtiyoruz.
Buna da sukur.

Insallah gecici bir donemdir...
Beste'nin dedigi gibi "Ilerde zaten kilolarina dikkat etmek icin yemeyecekler, bari simdi yesinler!"
Di mi ama?
:)

10 Şubat 2009 Salı

Tasadüf mü?!...

Hafta sonu amcamiza gittik. Baya zamandir gitmemistik. Ozlemisler kucuk beyi.
Oyunlar, kosusturmacalar...

Amcasi kucuk bilgisayarini cikartti bizimki merakli diye (yeni nesil iste, simdiden belli ediyor kendini). Onunla baya vakit gecirdi, cdleri doktu ortaya, onlarla oynadi. Tabi ben aman kirmasin cdleri, bir tarafini keser diye etrafinda dolanip duruyorum.
Kalkma vakti geldi, Tibet Bey'imize hadi gidiyoruz dedik.
Ondan sonra olanlara inanamadik.

Bilgisayari kapatip amcasina teslim etti. Ortaya sactigi cdleri, cdlige kaldirdi, yetmedi, cdligi de yerine kaldirdi. Once amcasinin, sonra buyuk amcasinin, sonra yengesinin ellerini optu, sonra da elimden tutup kapiya yoneldi.

Sastik kaldik... Herkeste once bir sessizlik oldu, sonra da kahkahalar :)

Oglumla gurur duydum. Umarim bu huyudur.
Hos evde oyuncaklarini topladigini daha görmedik ama!

:)

9 Şubat 2009 Pazartesi

Fotograflar

Tibet'in ilk 18 ayina ait fotograflari tek tek yuklemektense, bir slayt gosterisi olarak sagda gadget olarak hazirladim. Boylesi daha iyi oldu kanaatindeyim... Oteki turlu sayfa belki de benim beceriksizligimden goruntu kirliligi olusturabilirdi. Gerci boylede biraz boyutu kucuk oldu ama olsun, guzel oldu, guzel oldu :)))

Vazgectim


Vazgectim...

Fotografci olmaktan...

Muhtemelen olamayacaktim zaten, o yuzden yerinde bir karar oldu.

Vazgectim fotografci olmaktan cunku, farkettimki oglumdan 'daha'si yok bu dunyada!

Aman yanlis anlamayin; kendini ve sevdiklerini begenmis biri olmadim hic ama gozum, gonlum ondan baskasini gormuyor iste!

Yani siz soyleyin; onun gulusunden baska kimin gulusu aydinlatabilir icimi, 'daha fazla' kim isik sacabilir gonlume?

Gozunden akan yastan 'daha fazla' icimi ne acitabilir?

Onun caninin yanisindan 'daha fazla' canimi ne yakabilir?

Bazen yanina uzandigimda, uyumak icin yuzunu yuzume yaslamasindan 'daha cok' icimi ne isitabilir?

Gozlerini ayirmadan ondan 'daha iyi' kim dinleyebilir beni, sanki anliyormus gibi?

O boncuk gozleriyle kim ondan 'daha ilgiyle' 'daha sevgiyle' bakabilir bana?

Moralimin bozuk oldugu zamanlarda kim kucuk bir tebessumuyle herseyi unutturabilir bana?

Simariklik oldugunu bile bile, baska kim istedigini yaptirabilir bana?

'Daha'si var mi soyleyin...

Ve soyleyin, her haliyle kim ondan 'daha iyi' poz verebilir bana?

Yani soyleyin, ondan 'daha guzel' kim, ne olabilir?

Hadi ama soyleyin, bu dunyada ondan baska kim ya da ne bana herseyi 'daha cok' hissettirebilir?

Kisacasi...

Vazgectim fotografci olmaktan...

Cunku...

ANNE olmaya karar verdim!...

10/10/07, 04:50, Adapazari

Once Yazinin Hikayesi


Biraz oncede bahsettim, Tibet icin yazdigim yazidan, siirden...

Bir zamanlar, fotografciliga merak sarmistim. Cok iyi iki arkadasim o kadar guzel cekimler yapiyorlardi ki, beni de ozendirdiler. Izin verirlerse bir ara web adreslerini yayinlarim. Ufak capli bir kurs aldim, esimin arkadaslari biraz yardimci oldular, oyle amator biraz cekimler yaptim. Sonra gel zaman git zaman, bizim islerin agirligindan kaldi, derken Tibet gelmeye karar verdi :)

Tibet dogduktan sonra teyzem sagolsun, Tibet'in dogumundan ben ise baslayana kadar bizimleydi. Arada da biz Adapazari'na onlara gitmistik.
Tibet'i emzirmek icin uyanip, uyuyamadigim bir sabah aklima dustu, yazdiklarim...

Bu fotografta Adapazari'nda cekildi. Hemen banyo sonrasi. Beyfendinin en sevdigi sey...
Yengec burcu oldugundan midir nedir :)

Eh, yazi-siir karisimimiz da geliyor birazdan... :)

Giris

Bugun ilk baslangici yapayim.

Tibet artik 18 aylik. 18 aylik bir fotograf arsivi var dogal olarak :)
Ilk firsatta, su blogu kullanmasini ogrenir ogrenmez yukleyecegim. Simdi de yuklerim ama kocaman kocaman yuklemek istemiyorum, dizi dizi. Soyle kucuk kucuk olsun, ustune basinca buyusun istiyorum. Bunlari okuyupta bana yardimci olmak isteyen olursa cok memnun olurum :)

Tibet 3-4 aylik civarindayken onun icin bir siir-yazi karisimi bisii yazmistim. Hic benlik diil...
Evlat insana neler yaptiriyor iste!

Bir fotograf yukleyeyim, sonra onu yayinlayayim...

Gorusmek uzere...

6 Şubat 2009 Cuma

Baslarken

Bugün bloglari gezdim bol bol. Anneler cocuklarina bloglar hazirlamis guzel guzel.
Cok kiskandim :)))

Ben de Tibet icin bir baslangic yapayim istedim. Yazmak konusunda cok usta degilim ama bol bol fotografini yukleyebilirim :)

Bizi izleyeceklere iyi seyirler :)