Ayşegül yazmış benim de aklıma geldi, bayramda Tibet’le aramızdaki bir diyalog.
Karasu’daki kapı komşumuzun, benim çocukluk arkadaşımın babası vefat etti arife günü. Yan evimizde bayram buruk geçti anlayacağınız.
Hemen yanıbaşımızda yaşanan hareketlilik ve “ölüm” kelimeleri ister istemez Tibet’in de ilgisini çekti. Zaten çizgi filmlerden bildiği bir durumdu ama gerçek hayatta hiç bu kadar yakından yaşamamıştı. Geçen sene kuzenimin vefatını saymazsak... ki o zaman bunu hiç anlayamazdı sanırım.
“Yandaki dede neden öldü anne?” diye başladı sorgu.
Hasta olduğunu söylemek istemedim, hastalıklar gözünü korkutmasın diye.
“Çok yaşlıydı canım.” diye cevap verdim hiç düşünmeden.
“Yani saçları beyazladı diye mi?”
“Hayır bebeğim. İnsanların yaşı büyüdükçe saçları beyazlayabilir ama o artık çok yaşlanmıştı. O kadar yaşlanmıştı ki artık yürüyemiyordu yaşlılıktan.”
“Tekrar canlanmayacak mı yani?”
“Hayır bebeğim.”
“Peki benim dedem yaşlı mı?”
“Hayır canım, dedenin yaşı büyük ama yaşlı değil.”
Bu soruyu sorarken gözlerini dedesine çevirdi endişeli endişeli.
Sonradan dedesini de sorgulamış; “Sen yaşlı mısın? Saçları beyaz olanlar yaşlı mı?” diye sormuş. Babam da onu yaşlı olmadığına ikna etmeye çalışmış.
Verdiğim bu cevabın düşüncesizce olduğunu bilmeme rağmen, belki de bir yandan iyi oldu aslında. Şimdi “ölen”in geri gelmeyeceğini biliyor en azından...
Artık yapmamız gereken onun yanında babama “Seni gidi yaşlı ihtiyar” diye hitap etmemek :)))))
Bence Sibel hiç düşüncesizce verilen bir cevap değil, durumu çok güzel izah etmişsin Tibetin tuzaklarına düşmemişsin.Allah bilir ne potlar kırardım ben.
YanıtlaSilAllah sağlıklı,uzun ömürler versin yaşlı ihtiyara:))
Ben şöyle bir yazı okumuştum ve yazılanlar çok mantıklı gelmişti bana Sibel'cim.
YanıtlaSilBir gözat istersen sende:
http://www.guncedanismanlik.net/CmsFiles/Gallery/Document/a05%20cocuga%20olumu%20anlatmak.pdf
Aylacım yok yahu, bence sende bir açıklama bulurdun ona mantıklı gelecek. Sağol canım, aminnn :)))
YanıtlaSilBurcucum,okuduğum kadarıyla çokta yanlış cevap vermemişim, daha doğrusu düzeltilebilir bir cevap olmuş benimkisi. içim rahatladı ;)
Bazen Peri'nin soruları karşısında çok zorlanıyorum bende.Ve inan büyüdükçe soruları daha da zorlaşıyor.Geçen gün bana normal doğumda bebeğin nasıl doğduğunu sordu mesela...
YanıtlaSilyokluğu pek kabul etmiyorlar, hep nereye gitti peki diye soruyor elif dedesi için ve sadece çok yaşlıların öldüğünü düşünüyor, çocuk ölümlerini biz bile hazmedemezken, gereksiz bir hüzne boğmanın da anlamı yok sanırım çocukları....
YanıtlaSilZor işler bunlar... Bizimki sineklerin öldüğünü biliyor sadece. Ne kadar anlıyor mechul. Burcu'nun linki okuyayım ben hemen:)
YanıtlaSilYahu bu çocuklar çok acınası canlılar.. Ne desen bir açık geliyor akıllarına ve üzülmeye, endişelenmeye devam ediyorlar.
YanıtlaSilözellikle bu yaşta başlıyorlar sanırım ölümü sorgulamaya...kerem'de büyük dedesinin nerde olduğunu sorunca ben de pat diye o öldü demiştim...ben de burcu'nun linkini okusam iyi olacak...
YanıtlaSilallah büyüklerimize sağlıklı ömürler nasip etsin...
*yaşlı ihtiyar güzelmiş :)))
Sahiden zor be Sibelim. Biz bile kabul edemezken onların anlamasını beklemek. Bence en doğru cevabı vermişsin. Ben, hazırlık yapmıştım nasıl analatabilirim Ada'ya diye. Sonra birgün Ada, "aa bu böcek ölmüş anne" dedi. Ölmek ne demek dedim, "yok olmak" dedi. Çenem düştü. Konu tekrar açılmadı. Ama hazırlık mazırlık yapılmayacağını anladım ben bu akıllı bücürlere karşı. Sibelim, sen son zamanlar beni aradın mı? Ben, iki gündür bütün gün toplantıdayım. Telefon evde. Senin numaranı gördüm sanki. Kıvırcığı altın lülelerinden öp benim için
YanıtlaSilhah.
YanıtlaSilen hassas nokta.
oğlum da saçlarım yanlarındaki kırları görerek, üzülüyor.
biz bu oğlanları çok mu hassas yetiştiriyoruz?
bence güzel kurtarmışsın Sibelcim. Ben olsam afallardım. Biz henüz hiç konuşmadık. Ama eşimin dayısı vefat etti geçen sene. HEr evlerine gittiğimizde Ece'ye dayıyı soruyorlar. işin kötüsü Ece hatırlamıyor ama yengem dalıp gidiyor. niye yapıyor bu işkenceyi bize anlamıyorum
YanıtlaSilyaklaşımlarınıza, düşünce tarzınıza bayılıyorum. bence en "iyimser" böyle açıklanabilirdi.
YanıtlaSilTibetciğin bu gerçekle uzun süre tekrar karşılaşmamasını dilerim.
Sihirli Günce, sahiden mi? çok şaşırdım. birilerinden duydu herhalde. Şu çocuklar bir alem!
YanıtlaSilNihancım, haklısın ama benim gibi tongaya düşüyor insan bazen böyle (ve hatta ben fazlasıyla düşüyorum :P)
Özlemcim, oku bence de. benim içim rahatladı okuyunca :)))
Kezbanım, kafalarında o kadar çok soru var ki ve her soru o kadar çok yeni soru dallandırıyor ki; önüne geçmek imkansız gibi :(
Bahriyecim, amin canım.
sen bir de babama sor onu :)))
Umurum Ada akıllı kız. bir şekilde gözlemlemiş ve doğru kararı vermiş. aklını severim onun ben.
YanıtlaSilEvet canım aradım. birşey sormak için. tekrar arayacağım ;)
Cüneyt, çocuklar gördüğüm kadarıyla saçların beyazlamasını en büyük kıstas kabul ediyorlar yaşlanmak konusunda. etrafın etkisi büyük tabii bu konuda. senin oğlun içinde aynı şey geçerlidir. okuduğum kadarıyla oğlunla iletişimin de çok kuvvetli. üzülmesi çok normal...
Nilhanım, kurtardım sayılmaz ama idare edermiş. en azından düzeltme şansım var, çok kötü bir cevap değilmiş. Yengen de bir alem. acısını paylaşmak istemesini anlarım da bunu bir çocukla paylaşmak istemesi ters...
Birco, sahi mi? çok sevindim. keşke ben de senin gibi düşünsem çocuğuma yaklaşımlarım konusunda. çok teşekkür ederim, mutlu oldum :)))
Sibel bende takılıp kalıyorum bu sorularda.senin bu yazıların çok iyi geliyor.en yumuşak cevabı buluyorsun.
YanıtlaSilGayet güzel cevap vermişsin Sibelcim belki ben biraz kekelerdim.
YanıtlaSilKayıplar zor bunları çocuklara açıklamaya çalışmak daha zor...
Kendi güzel dünyasında ölümü anlamaya çalışması,konumlandırması ne kadar zordur onun için.
YanıtlaSilCanım Tibetimmm
bu durumdan dede kazançlı çıktı, yaşlandığını anlamayacak :)) Allah uzun sağlıklı ömürler versin dedeciğe :) Tibet pek keyifli kucakta baksana :)
YanıtlaSilTibet olayı çok güzel sorgulamış ve sen de olması gerektiği şekilde bir diyaloğa girmişsin onunla Sibelim...
YanıtlaSilİçini serin tut bence..