“Burada ne işim var?!” diye iç geçirdi.
Arkadaşının fark etmemesi için bir çaba göstermesine gerek yoktu çünkü o midesini tuvalete boşaltmakla meşguldü. Dora’nın saçlarını kusmuk bulaşmasın diye elleriyle topladı. Onun kadar güzel ve akıllı bir kadının bu hallerde olmasına şaşıyordu.
Dora içinde bulunduğu ilişkiyi bir türlü bitiremeyip, üstüne başka birine aşık olmuş, ondan da beklediği ilgiyi görememişti. Şu kıytırık balıkçının, küçük ve pis kokulu tuvaletinde bu halde olmasının sebebi buydu.
Cezir’le bu akşam planları tamamen başkaydı aslında. Eve binbir türlü bahane uydurmuş ve bu geceyi beraber geçireceklerdi. Nadiren ellerine geçen, kıymetli bir gündü onlar için. Ama Dora nasıl oluyorsa her seferinde böyle günlerinin bir parçası oluyordu. Aralarında bahis konusu olmuştu artık, kaç saat içinde Dora’nın onları arayıp, saatlerce telefonda konuşacağı ya da onlara katılacağı.
Bir sene olmamıştı daha aynı firmada bir arada çalışmaya başlayalı ama nedense Dora en çok Med’e güvenmişti koca şirkette. Ona olan güveni ve sevgisi, sevgilisi olduğu için Cezir’e de kaymıştı. Anlıyordu Med onu. Bu güven bir tek onun yanında rahat olmasını sağlıyordu Dora’nın ve canını sıkmasına karşın Cezir’in de onu anladığını biliyordu.
Midesini boşaltıp biraz kendine gelince hüngür hüngür ağlamaya başladı Dora. Med kollarının altından destek verip, onu ayağa kaldırdı. “Hadi gel, yüzünü yıkayalım. Sonra da iner, birer kahve içeriz, tamam mı?” Kafasını onaylar gibi salladı Dora. Med’in onu yönlendirmesine izin verdi.
Kahvelerini içtiler. Dora’nın kendine geldiğinden iyice emin olduktan sonra bir taksiye bindirdiler onu. “Gecemizi bitirmeyelim, biz devam edelim.” dedi Cezir.
Tanıştıkları bara gittiler. Çok sakindi bu gece, hiç olmadığı kadar hem de...
Balkonun önündeki masaya oturdular. Her zaman ki gibi Cezir bira, Med shandy söyledi. Dışarıyı seyretmeye koyuldular. Aralarındaki sessizlik huzurluydu. İlişkilerinin en sevdiği yanlarından biriydi bu. Her zaman konuşmaya ihtiyaç duymuyor olmaları, böyle sessizlikleri huzurla paylaşmaları.
Yine de Cezir’in bir şeyler söylemek istediğini anlıyordu elindeki birayı döndürüp durmasından. Bir şey sormadan bekledi. İkisinin de gözü dışarıdan gelip geçen insan kalabalığındaydı.
“Bir ilişkiyi sürdürmek bazen ne kadar zor değil mi?”
Kafasını salladı Med. Bu cümlenin sonu nereye bağlanacaktı merak etmişti doğrusu.
“Bazen gözümüzün önündeki gerçekleri görmekten aciz oluyoruz. Beklentilerimizin ardına sığınıp, elimizdeki güzellikleri görmemeyi seçiyoruz çoğu zaman. Elimizden gittiğindeyse pişman oluyoruz.”
“Güzel bir şeyler söyleyecek galiba.” düşündü ama yine de kestiremedi bu konuşmanın sonunu.
“Bu akşam Dora’nın yaşadıklarından sonra anladım ki ben böyle olmasını istemiyorum, yani pişman olmak istemiyorum.”
Med’in ellerine uzandı.
“Seni seviyorum Med. Ama bu akşam anladım ki; ben her gece seninle uyumak, her sabah seninle uyanmak istiyorum.” Anlık bir sessizlikten sonra devam etti: “Med, benimle evlenir misin?”
Beklemediği bir teklifti. Cezir’in sesinden ciddiyetini anlayamadı önce. Gözlerine baktı. Bu sefer gözlerinde sadece sevgiyi değil, kararlılığı da gördü.
Yüzüne yayılan gülümsemeye hakim olmaya çalıştı. Hiç düşünmeye bile gerek duymadı vereceği cevabı. Cezir’in kulağına eğildi. “Evet.” dedi...
Sarıldılar birbirlerine...
Artık Dora’ya bir teşekkür borcu vardı...
Yazan ve fotoğraflayan: Tibet'in Annesi
Yazan ve fotoğraflayan: Tibet'in Annesi
ben hikayenin devamını bekliyorum aslına bakarsan... dora bu evlilik işi içinde nerde duracak?
YanıtlaSilAslında bende merak ettim hatta ilerleyen zamanlarda baya entrika bekliyorum bu hikayede. Çabuk ol Sİbellllll
YanıtlaSil:)))) hmmm ne güzelmiş
YanıtlaSilMutlu sonları seviyorum ben:)
YanıtlaSilBu haliyle, olduğu gibi öyle güzel yazmışsın ki...
YanıtlaSilBen çok sevdim Sibel, ama benim için hep Tibet'in annesi:)))
bir de fonda levent yüksel'in med-cezir i çalsaydı, nefis...
YanıtlaSilSibel sendenmi? devamını bende bekliyorum. sevdim :)
YanıtlaSilBaşlığı görünce birden Levent Yüksel aklıma geldi :)
YanıtlaSilSüper olmuş Sibel, fikrine sağlık. Devamı gelicek dimi?
arkası yarınmı yaptın kız
YanıtlaSilsiz mi yazdınız.
YanıtlaSildizi film gibi çatlatma insanı nedir bu :)
YanıtlaSilBak şimdi tadı damağımda kaldı,devamı???
YanıtlaSilBestecim, aklıma soktun zaten. yazmaya çalışacağım :))
YanıtlaSilEsra, itekleme beniii :)))
Merve, :D
Ayla, ben de seviyorum ;)
Aslıcım, teşekkür ederim, beğendiğine sevindim :)
Nil, aklımdaydı ama unuttum yayınlamayı :(
Baharcım evet, sen sorduktan sonra yazdım benden olduğunu zaten, teşekkürler ;)
Eminecim, getireceğim galiba, özellikle işyerinden arkadaşlarım çok dürtüklüyor :)
Serpil, belli mi olur bebeem :)))
Zeynep, evet. beğendin mi?
Özgecim, öyle geldi yazdım ama becerebilirsem devamı da gelecek ;)
Yıldızım, devamını getirmeye çalışacağım canım, inşallah :)
İnanmıyorum !
YanıtlaSilEn alt satırlarda alıntıladığın kitabın adını aradım ama bulamadım...
Çok güzel yazmışsın. Çok başarılı..
Lütfen devam et yazmaya Sibelcim..
Sevgiler...
İlter bir yorumundan senin bloga ulaşmış ve çok beğenmişti yazdıklarını. Stilini çok sevmiş. Benim yazılarımı okumaz üstelik bilir misin? yorumları okuyup konuyu çıkartırmış..
YanıtlaSilNe diyecektim: İlter demese de ben iyi yazdığını biliyorum, seviyor ve zevkle okuyorum.
ve med-cezir devam etmeli:)
Zeugmam, senin yorumunu merak ediyordum ne yalan söyleyeyim. Çok sevindim beğendiğine :))) devam eder miyim bilemiyorum gerçi ama...
YanıtlaSilDeli Kezbanım, İlter'e çok teşekkür ederim ve tabi ki sana da :) çok isterim devam etsin ama bana böyle her daim gelmiyor ilham perileri. dün biraz deneyeyim dedim çıkmadı. belki zamanla çıkar birşeyler, o zaman yazarım zaten ;)
dora demiştim ama bencede bu çok güzel daha öncede dediğim gibi hayal gücünün sonu nereye kadar gidecek merak ediyorum.
YanıtlaSildevamını bekliyoruz
Devamı gelmiş miydi acaba? Ve ben nasıl atlamışım bu hikayeyi bilmem???
YanıtlaSil