Sanırım Tibet 4 aylık falandı. Yok yok, 3 aylıktı; Adapazarı’nda teyzemlere gitmiştik. Bir gece uyuyamadım ve şu şiir peydah oldu kafamda. Her zaman başıma böyle bir şey gelmediği için, hemen bir yere not aldım. Sonra biraz düzelttim falan, son halini aldı. Elimde heba olmasını istemedim. Fotokritikteki profilime koydum. Sonrasında unuttum :)
4 aylık iznim bitip, işe döndüğüm zaman, elime interneti de geçirmenin verdiği lüksle (malum evde çocuktan pek ilgilenemiyordum) çocuk bakımıyla ilgili sürüsüyle bilgiyi incelemeye aldım. Bunu yaparken tam olarak ne olduğunu anlayamadığım sitelere rastlıyordum. Kişiye özel oldukları belliydi ama bir farklılık vardı diğer sitelerden ayrıştıran onları. Yazılar daha samimiydi mesela. Kimisi daha profesyonel bilgilere yer vermişti, kimisi tecrübe ettiklerinden yola çıkmıştı. Yazılara yorumlar falan yapılmıştı. Hoştu yani.
Araştırmacı kişiliğimi devreye sokarak, bu siteleri isteyen herkesin kurabildiğini ve buna da blogspot dendiğini öğrendim (bakın dikkatinizi çekerim, wordpressin varlığından hala bihaberim). Ve dedim ki; niye ben yapmayayım. Hem zaten hep istediğim de birşeydi Tibet için bir site açmak. İşyerinde taslak bir sayfa bile hazırlamıştım bir gün site kurarsam diye :)
Netice olarak, deneme yanılma yöntemini devreye sokarak, olmazsa da olmaz kardeşim diyerek kıskançlıkla dolu ilk yazımı yazdım :P Bir kaç yazıdan sonra da tabi ki şiirimi yayınladım, ilham perisi sayesinde bir şiirim olmuş, bırakır mıyım hiç fotokritik ellerinde :)
Tüm bunları gerçekleştirirken, izleyici olayından bi’haberdim. Derken bir baktım yanda bir foto belirmiş. Fotoğrafta Dijle'nin ismi var :) Ne kadar sevindim tanımadığım birinin beni izlemeye aldığını anlayınca (Yaaa, kısacası Dijlem ilk izleyicimdir bu blog camiasında). Zamanla çoğalmaya başladı izleyicilerim, tabi benim de takip ettiklerim... Gittikçe blogspotu daha çok anlar oldum. Yazılarıma yorumlar geldikçe hevesim arttı, arttıkça yazdım. Özellikle işyerindeki arkadaşlarımdan çok destek aldım, beni çok teşvik ettiler sağolsunlar. Dönem dönem yazma konusunda sıkıntıya düşsem bile, yazmamayı hiç düşünmedim. Sanırım bu gidişle de düşünmeyeceğim.
Blog sayesinde çok güzel arkadaşlarım oldu. O kadar çok sevdiğim insan var ki burada, bırakıp gitmeyi düşünemem sanırım.
Umarım yasaklar ileride oğlumun bu bloğu okuyamamasına sebep olmaz (ki 22 Ağustos’tan sonra artık blog dünyası diye birşey kalacak mı pek emin değilim!). Burada yazmamın en büyük amacıdır ona hatıra bırakmak. İleride olurda anlatamazsam, ona burası anlatsın isterim onu ne kadar sevdiğimi...
Fotoğraf internetten alıntıdır.
sibel bir tık yapıp hemen ilk yazına baktım...demişsin ya yazmayı beceremem ama bol bol resim eklerim diye...bir an acaba gerçekten yazamasaydın diye düşündüm...bence o kadar güzel yazıyorsunki; kelimelerinle,cümlelerinle ve resimlerinle burayı süslüyorsun...sen hep yaz, biz hep takip edelim :))
YanıtlaSilteşekkür ederim cevapladığın için.
YanıtlaSilmim'ler insanları tanımaya yarıyor.
gerçek hayatta da olsa.
tanımadığın bir kşiye desem, kardeşim seni mimledim! anlat bana kendini desem.
ne güazel olurdu:)
iyiki başlamışsın vede iyiki karşılaşmışız her daim yazalım olur mu?
YanıtlaSilYok yok ben hikaye dinlemeye, okumaya bayılıyorum.Ellerine sağlık Sibel çok güzel anlatmışsın
YanıtlaSilYeni teman harika..Benim en beğendiğim o olağanüstü fotonuz ne kadar yakışmış header'a:)
YanıtlaSilAma yorum kutucuğun ne çok zorladı...
İyi ki keşfetmişsin blogspot'u, iyi ki yazıyorsun Sibelim..
demek böyle başladın he spontane..
YanıtlaSiliyi ki ben neden olmasın diyerek başlamışsın bende dijleye gidiyorum bakayım senin ilk izleyicine :D
Hepimiz bir şekilde farklı tesadüflerle adım atmışız blog alemine.Ama ne iyi de yapmışız.
YanıtlaSilBloğun yeni hali muhteşem olmuş.
22 Ağustosta ne olacak Sibel.Bu konudan uzağım sanırım...
Sevgiler..
benden de teşekkürler en kısa sürede yayımlarım bende :)
YanıtlaSilİyiki yazmaya başlamışsın Sibel ve iyiki tanımışım seni. Yazılarını zevkle ve keyifle okuyorum arkadaşım..
YanıtlaSilSeni ilk takibe aldığım zamanlar sanırım Tuğra 8 aylık falandı. Nerdeyse 2 yıl olacak. Dediğin gibi güzel arkadaşlıklar ediniyoruz burada, birbirimizin sevincini ve üzüntüsünü paylaşıyoruz. Bazen en yakınımıza bile anlatamadığımızı burada paylaşıyoruz ve yaşıyoruz.
Yazmaya devam diyorum bende :)))
İnşallah kapanmaz Sibel. İnşallah çocuklarımız da okur bloglarını.
YanıtlaSilVe biz de okumaya devam ederiz seni (kıskanmadan :) )
Cansın biliyorsu di mi:))iyi ki yazıyorsun ve istisna yapacağım güzelim mim'i cevaplayacağım senin için.Öperim,izlemedeyim,şışşşşt
YanıtlaSilçok güzel bir başlangıç olmuş sibel :))) umarım dediğin gibi uzuun yıllar birlikte oluruz :
YanıtlaSil22 ağustosu yaz mutlaka benimde hiç haberim yok bu durumlardan.
YanıtlaSilİyiki yazıyoruz, negüzel dostluklar kazandık. Hep yazalım...
inşallah çocuklarımız ileride bu sayfaları okuyabilirler.
isteriz isteriz :))
YanıtlaSilİyi ki bir anda gelişmiş adımını atmışsın blogspot dünyasına ve seni tanımışım.
YanıtlaSilSadece blogdaş olmadın bana ciddi anlamda arkadaş oldun,hani yazsam şimdi söyleyecek çok kelimem var inan,ama kısaca Sibelim seni çok ama çok seviyorum.Tibeti daha çok seviyorum ama:))
ben de yazayım ilk zamanlarımı:))nostalji yapalım
Bahriye; beni utandırma yahu, çok teşekkür ederim :)))
YanıtlaSilBaba; rica ederim ne demek. düşünemedim birden yoldan geçen birine kendini anlat demeyi :D
NazımPekimmm; yazalım tabii, yazalımmm...
Ayla; teşekkür ederim.
Zeugmam; iyi ki sen de yazıyorsun, gideceksin diye çok üzülmüştüm :(
Seyhan; Dijleyi çok seversin, sevilesidir o ;)
Yaruze; link verdim bloğunda canım. yeni internet yasakları ve paketleriyle artık 66000 site girilemez olacakmış. ve sanırım ki arada bizlerde kaynayacağız :(
Syrakusa; merakla bekleyeceğiz :)
Eminecim; o kadardır tanışıyoruz ha, zaman ne çabuk geçiyor :)
Nilcim, dediğim gibi haset insana blog açtırıyor işte böyle :)
Dijlem; seviyorum seni ;)
Nihan; biraz kıskançlık barındırsa da iyi oldu gerçekten :)
Elifcim, inşallah okuyabilirler canım...
Deniz; bekleriz, bekleriz :)
Yıldızım; ben de Demir'i daha çok severim bak! :P
biz çocuklara hatıra olsun diye yazıyorduk dimi :))
YanıtlaSilYağmur büyüdükçe internet'in hep var olmadığını anlatacaktım. Daha erkendi anlatmak için ama zaten pek bilmiycekler bu gidişle :( iyiki yazmışsın iyiki seni bulmuşum :)
hemen hemen hepimiz çocuklarımız büyüdüğünde okusunlar diye yazıyoruz. bişey olur da yazdıklarımız heba olursa kahrolurum heralde. aman bloglarımıza bişey olmasın. 22 ağustosta ne var ki? ben gündemi takip edemiyorum pek. :s
YanıtlaSilağustosat nolucak anacım ben fransız kaldımblogları kapanacak yoksa.
YanıtlaSilne guzel anlatmıssınız.
YanıtlaSilbu arada agustosta ne olucak. kapanacak mı yıne.
Canım iyi ki yazmaya başlamışsın tüm yazıların çok içten ve samimi.Ben seni tanıdığıma çok memnunum.
YanıtlaSilBu arada Ağustosta ne olacak ben bi haberim:(