Benim oğlan bi acayip! Gerçekten...
Hem çok sosyal, bir o kadar da asosyal bir çocuk...
Cumartesi günü namı değer gelinimiz Yaz’la buluştuk.
APlus Deniz’in dediği kadar çocuk dostu bir mekan gerçekten. Yemek katında çocuklar için hem jetonlu hem de özel oyun alanları var. Özel oyun alanı dediğim yer bildiğiniz oyun parkı. Kaydıraklar, trambolinler, top havuzu... Bırakıyorsunuz çocuğunuzu, eğitimli, güler yüzlü ablalarla birlikte günlerini gün ediyorlar.
Ama bizim bücür ne yaptı? “Girmiicemmm, bana ne girmiiicemmmm!” diye tutturdu. Canım bebeğim Yaz da “Tibet girmezse ben de girmem!” diye tutturdu. Biz kahve ve sohbet hayalleri kuran iki anne, hayal kırıklığı içinde jetonlu oyun alanına gitmek zorunda kaldık. Neyseki orada güzel eğlendiler. Onlar eğlendiler ama bizim (özellikle de sabahtan beri orada olan Deniz’in) pili bitti.
Neyseki beyefendiyi ve Yaz’ı ikna ettikte kahve içmeye inebildik. Aslında sadece Tibet’i ikna etmek yetti desem daha doğru olur. Maşallah Yazcım zaten o kadar uyumlu ve sosyal bir çocuk ki onu ikna etmeye pek de gerek kalmıyor. Başta pek oralı olmadılarsa da güya kahve (sıcak çikolata) ve çikolatalı pastayı görünce keyifleri yerine geldi. Yaz’ın araya serpiştirdiği dans ortama damgasını vurdu :)
O güne mahsus APlus’a çocuklar için golf alanı kurmuşlardı. Bizim afacanlar bir de golf oynadılar ki görülmeye değerdi. Meğer Tibet’in golfe bayaa ilgisi ve becerisi varmışta haberimiz yokmuş :) döktürdü desem abartmış olmam, gizli gizli gurur duydum oğlumla :) çok pahalı bir spor olmayaydı, ahhh ahhhh :P
Yaz’la Tibet’in el ele yürümeleri, birbirlerini koruma çabaları (Yaz gel üşüyeceksin, Tibet gel bak sana göstereyim nereden gideceğimizi...), birbirlerine sevgi sözcükleri anlatılmaz yaşanırsa da aralarında geçen şu diyaloğu yazmadan geçemeyeceğim :
Yaz: Tibet ben seni çok seviyorum
bir yandan Tibet’e sarılmaya çalışıyor
Tibet : Ben de seni çok seviyorum
bunu söylerken Yaz’a değil benim ayağıma sarılmış vaziyette, kafa önde, yandan yandan Yaz’a bakmakta. Yaz haliyle niye bana sarılmıyor şaşkınlığı yaşamakta
Ben : Yazcım, utanıyor o yüzden sana sarılamıyor canım
teselli etme çabalarım :P
Yaz : Tibetttt, utanıcak bişii yok kiii, sarılabilirsinnnn!
Yaz : Tibetttt, utanıcak bişii yok kiii, sarılabilirsinnnn!
bunu söylerken bir elini Tibet’in sırtına koymuş, sıvazlıyordu :)
Aaaa utanıcak bişey yok ki kısmını kaçırmışım ben:))
YanıtlaSilBu arada o golf alanı şimdilik sabit canım hep var
kahve keyiflerini seveyim onların, birde kucaklıyım :)
YanıtlaSilTibetim utandı annesi assosyallikten değil bence:)
YanıtlaSilYazı görünce çocuk ne yapsın,kıyamam ben ona yaa yerim ben onları tatlışlarımm:))
He he hem utangaç hem de çapkın. Tibet çok seviyorum seni ben...
YanıtlaSilAman ne keyifle okudum :))
YanıtlaSilŞahaneler yaa :))
Utangaç ve mahçup erkek seni..Çok tatlılar ikiside.Diyaloglarına bayılıyorum:))
YanıtlaSilA Plus'ı bende seviyorum. Hem yakın bize, hemde keyifli vakit geçiriyoruz orada.
YanıtlaSilBilseydik bizde gelirdik ;)
Çocuklar ne güzel anlaşmışlar yine.
Utangaç ama çapkınlığı da elden bırakmıyor :))))
Öperim yanaklarından pamuk prensi :)
İşte bu yüzden bazen İstanbul'da mı yaşamalı acaba diyorum:)
YanıtlaSilDenizcim o ara çantanda birşeyler arıyordun :)
YanıtlaSilBaharcım, valla görmen lazımdı, ağızlarının her yanı çikolata kaplıydı :)
Yıldızım, öyle mi dersin :)))
Umurum, ben de Ada'yı çok seviyorum. onu öpe öpe doyamam herhalde :)
Zeugmam :)))
Sihirli Günce (ismini bilmiyormuşum) Tibet'in bir çocukluk aşkı var ne hoş ama di mi? :)))
Eminecim, bir ara beraber gideriz ;)
Özlemcim, acaba deme, acaba deme! hayata geçir :)))
hep böyle olur. hayaller, sohbetler kahveler suya düşer.
YanıtlaSilTüüüh size, yazıklar olsun, tüüü..
YanıtlaSilmaşallah maşallah ikisine de...
YanıtlaSilbayılıyorum sizin maceralarınıza, dialoglarınıza.
YanıtlaSil