15 Kasım 2011 Salı

Güneşi getir bana...


Tibet’le uyku seremonimiz artık bir klasik haline geldi. Sevgili oğlum gün geçtikçe yeni taktikler geliştiriyor bu konuda. Son numaramız sabah erken saatlerde uyanmak.
E, ne yapsın? Baktıki anne her koşul ve şartta saat 21.30da kendisini yatağa götürüyor, taktiklerini sabah saatlerine taşımaya karar verdi.

Geçen hafta biraz hapşırık, biraz burun akıntısı ve ara ara öksürük vardı üzerinde. Geçen seneden canımız bu konuda yanmış olduğundan bu sene ister istemez tedirgin olduk. Özellikle öksürük bizi tedirgin etti. Tam “Oh be! Atlatıyoruz galiba!” dediğimiz gece, inleyerek geçti uykusuna. Babası ve ben gece ikiye kadar “Ne olur yinelemesin.” duaları eşliğinde nöbetleşe başında bekledik. Saat iki civarı inlemeler bitti ama biz de bittik doğal olarak. Ben anında uykuya geçmişim zaten.

Sabahın sanırım 5i olmak üzereydi ki; bizim bücür “Anneee” diyerek seslendi bana. Yanına gittim. Terini alsın diye göğsüne koyduğum havluyu uzatıp “Çıkarttımmm” dedi ve güldü. “Eyvah!” dedim, “Yakaladın beni!”

“Anne yanıma yat” dedi, uzandım yatağına. Bir şekilde uyuyamadı, döndü durdu sağa sola. Sonra “Anne, ne yapsam olmuyor, uyuyamıyorum. Lütfen çizgi film seyredebilir miyiz?” diye sordu. Gece yaşadığımız tedirginliğin ardından hiç hayır diyesim gelmedi.

Ben çizgi filmi açarken, hava da aydınlanmaya başlamıştı. “Anne bak, güneş geliyor, hava aydınlanıyor.” dedi. Gülüştük ve aynı günün akşam 16sına kadar bir daha uyumadı. Tabi ki ben de...

Ve gece yine yatma vakti geldi. Şaşmış uyku saatleri yüzünden biraz daha geç...

Odasına geçtik. “Anne, bak şimdi ben bir sürü çizgi film hazırlayacağım. Önce Şirinleri seyrederizzzz, sonra Caillou seyrederizzzz, sonra Şimşek McQuin seyrederizzzz. Daha bir sürü çizgi film seyrederiz. Sonra sen sabahı getirirsin yine dünkü gibi! dedi.

Kalakaldım. Bir an ne desem bilemedim.
“Ama tatlım, sabahı ben getirmedim ki. Dün gece sen de söyledin ya, güneş geldi, sabah oldu!”
“Hayır anne, sen getirdin ya! Hani sen çizgi film koyuyordun ya, o zaman sabahı getirdin ya işte!”

Oturdum yanına, anlattım. Daha doğrusu ikna etmeye çalıştım. İkna olmuş göründü görünmesine ama sonunda kurduğu cümleyle ikna olmadığını, aslında beni idare ettiğini de ortaya koymuş oldu: “Peki anne, ama sen uyuma yine de, hava aydınlanırken beni uyandırırsın!”

Şimdi velet her sabahın 5i civarı uyanıp, beni yanına çağırıp, havanın aydınlanmasını bekliyor! İş günlerinde o saatten sonra da benim için uyumak neredeyse artık imkansızlaşıyor.

 

“Amaaannn!” diyorum bende.
Varsın uyansın, uyandırsın. Yeter ki iyi olsun. Bu istekleri de gün olur biter. Hem zaten yarın öbür gün sabahını başkasının aydınlatmasını isteyecek. Şimdi benden istiyor olmasının tadını çıkarmak lazım, di mi ama? ;)

Üstteki fotoğraf bana ait...

31 yorum:

  1. aah ahhh o gece yarısı kalkmalar, sabah uyumadan işe gitmeler... Büyüyecekler unutacağız, biraz sabır...

    YanıtlaSil
  2. belden aşağı vurmuşsun kadın.. :/ yanında kim olursa olsun senin güneşin gibi aydınlatamaz içini, merak etme sen...

    YanıtlaSil
  3. Ah, şımarık nasıl da kendinden geçmiş bak:)

    YanıtlaSil
  4. Çocuklara herşeyin doğrusunu öğretmemeliyiz bence.Bırak Seni güneş bilsin:)
    Anneler hep güneştir hem.Parlayan,ısıtan,hiç batmayan güneş.
    Hep öyle gülsün.Sen hep ona sabahı getir:)

    YanıtlaSil
  5. fotonuz çok cici.tibetede geçmiş olsun

    YanıtlaSil
  6. Kesinlikle tadını çıkar Sibel.Tibetimin perfonması herzaman ki gibi süper.Çok bilge adam yahu tibet çok.

    YanıtlaSil
  7. harika.. Kuzey benden birşey istediğinde, aklıma hep bu geliyor: Gün gelecek istemeyecek, tadını çıkarmalıyım diye.. annelerin sabrı burdan geliyor olmalı..
    tibet ve sana kocaman sevgiler

    YanıtlaSil
  8. sibel'cim bir de işin o tarafından bakmalıyız değil mi :))

    aman hasta olmasın onlar da istekleri büyüsün çoğalsın...onlar iyi olduktan sonra herşey vız gelir...
    sana ait fotoğraf ta muhteşemmiş....

    YanıtlaSil
  9. sana o kadar zor yorum bırakıyorumkı bılemessın .sorun ne bılmıyorum...her neyse sen harıka bır annesın sıbelcım.oglunsa cok akıllı.kırk bınkrere masallah.

    YanıtlaSil
  10. Gülüşünüzü seveyim sizin :D
    Bana da güneşi getirir misin? bir daha ki gün :D
    Ayrıca o üstteki fotoğraf içimi eritti.

    YanıtlaSil
  11. Dilek, işimiz bizim sabır zaten ;)

    Burcu, sen kocanın güneşi değilmisin bebeğim ;)

    Delim, :)))

    Gezgin, diyosun yani. Sustum o zaman ;)

    Serpil, sağol canımcım...

    Aylacım, çıkarıyorum çıkarıyorum :)

    Bahriye, evet. iyi olsun da istesin. Tabi dozunu kaçırmadan :D

    Dolunay, Emine de aynı şeyi söylüyor. bilsem sebebini çözeceğim ama hiç fikrim yok neden olduğu konusunda :(

    YanıtlaSil
  12. Canım haklısın ama öyle güzel bir yere bağlamış ki o güzel beyniyle sabahı sen getiriyorsun ona tüm ışığı,tüm güzelliği.
    İşte Tibetin sana bakışı bu;)

    YanıtlaSil
  13. Bugün blog yorumlarımda bir sorun var sanırım. Bahar ve Alisnur sizinkini nedense spama atmış :(

    Alisnur; haklısın sanırım asıl mesele burada. yarın öbür gün bizi beğenmeyecekler ;)

    Baharım, kahveyle birlikte getireceğim sana güneşi :)

    Yıldızım, zaten bu durumu bu kadar keyifle karşılayışımın sebebi de bu :)

    YanıtlaSil
  14. Sibel,
    Çocuğun ağzından çıkan bal damlalarını elinle silip yıkamaya çalışıyorsun,hayret bişisin yani.Bırak çocuk sana güneşimsin diyo,sabahımsın diyo,mutluluğumsun diyo.Tadını çıkar,bırak ilerisini okula başlayınca öğrenecek zaten..
    :)

    YanıtlaSil
  15. kesinlikle evet sibelim tadını çıkart

    YanıtlaSil
  16. Son paragrafta tıkandım:)
    Siz anneler gerçekten meleksiniz:)

    YanıtlaSil
  17. Sibel'cim ana oğul fotonuza bakılırsa zaten fazlasıyla tadını çıkartıyorsunuz:)))

    YanıtlaSil
  18. sabahı ban getirdin ya
    bu kelime beni çok etkiledi nedendir bilmem ama sevinçle karışık bir hüzün.bir çocuğun anneye olan inancı ve aşkı
    harika ya diycek başka birşey bulamadım ama cümleyi tekrar tekrar okudum.
    ikinizde süpersiniz mutluluğunuz hep daim olsun

    YanıtlaSil
  19. Çok ilham uyandırıcısın Tibet, bu cümleye ne şiirler, ne romanlar yazılır... Sen de az değilsin annesi, "yarın öbür gün sabahını başkasının aydınlatmasını isteyecek" demişsin ya, bir erkek annesi olarak yüreğimi deldin geçtin :)

    YanıtlaSil
  20. Kesinlikle,aynı fikirdeyim :)
    özlem

    YanıtlaSil
  21. Kesinlikle öyle Sibelcim. Anın tadını çıkartmak gerek. Bir kaç yıl sonra nasıl olsa istemeycekler yanlarnda. 'Amaaan sen git ben biraz daha uyuyayım'lar dile gelicek :)
    Güneşi bizede getirin olurmu ;)

    YanıtlaSil
  22. tibete diyecek söz bile bulamıyorum hayranıyım zaten harika düşünceleri ve hayalleri var maşallah.ama sende sibel çoğu annelere göre çok farklısın,çok duyarlı ve farklı davranıyosun,çalışan bir kadın için helede anne olan bir kadın için çok vefakarsın,varsın uyandırsın seni dimi. büyüyünce bunlar zaten sen istesende olmaz.tadını çıkar bencede.

    YanıtlaSil
  23. Haklısın Sibelim ya. Böyle bir dünya tatlısıyla sabahı karşılamak her şeye bedel. İnsan, hiç uyumasa bile olur. Yeter ki çocuklarımız sağlıklı, mutlu olsun. Ama biraz da uyusak hiç fena olmaz

    YanıtlaSil
  24. Tibetim ve Tibetime sabahı getiren annesi harikasınız. Çocukların bu dönemleri ayrı bir güzel yarısı hayal yarısı gerçek tamtatlılar. Yanınızda olup tüm muhabbetlerinizi dinlemek isterdim...
    Geçmiş olsun rahatsızlık umarım bidaha tekrarlamaz.

    YanıtlaSil
  25. Allahım şiir gibi konuşmuş yine güzel oğlan.Beni bile can evimden vurdun yaa Tibetim sen çok yaşa emiii.

    YanıtlaSil
  26. Nasıl güzel bir sohbet...Seninle aydınlanıyor dünyası,güneşi de sensin....Üstteki resim muhteşem alttaki mucizevi.Dönemsel mi bilemedim ama Ezo'da bayramdan bu yana türlü bahanelerle gece beni yanına çaırıyo yada hop bizim yatağa zıplıyor.Bahanesi;Anne sensiz uyuyamıyorum:)Ve haklısın uykuya değişilemeyecek bir mutluluk Öperim sizi

    YanıtlaSil
  27. Yaruze yapma yahu, çabuk toparladım ama hakkımı yeme :)

    Nazpekcim canım, çıkartıyorummmm...

    cafenoHut, pembe oldu yüzüm bak, teşekkürler :)

    Özlem, elimden geldiğince. Her zaman bu kadar lezzetli olmayabiliyoruz :P

    Zoldo, canımsın, amin...

    Görkem, anlarız biz birbirimizin halinden ;)

    Özlem, di mi ama :)

    Eminecim, önce siz gelin, sonra biz gelirken getiririm, söz ;)

    Hatice, herşeyi buraya yazmıyorum kiii, ah bir gün bizimle kalsan da görsen o kadar da değiliz yani :D

    Umur, zaten bunları henüz uykusuzluk sınırını aşmadığım için yazıyorum :))))

    Nurgül, aminnn. İnan her zaman bu kadar tatlı muhabbetlerimiz olmuyor ama :)))

    Gülayım, aminnnnn :)

    Dijlem, demek ki bunların hamurunda var anne aşkı ;) Allah bozmasın canım benim :)

    YanıtlaSil
  28. Şafağın inanılmaz güzelliğini keşfetmiş annesi. Doyumsuz güzelliğini...
    Sürekli yaşamak istiyor bunu..
    Çok romantik bir çocuk kesinlikle ;)

    YanıtlaSil
  29. sabah getiren kadın kocaman bir GÜNAYDIN sana, yakışıklıyı öperiz.

    YanıtlaSil
  30. Ne güzel işte 'sabahı getiriyor'sun, bundan daha umutlu bir şey olabilir mi:))

    YanıtlaSil
  31. Bence sen gelince odam aydınlanıyor demek istemiş romantik Tibetim. Güneş= Sibel

    YanıtlaSil