Her zamanki gibi evde koşuşturuyoruz. Valla ben yoruldum, dinleniyorum ama prensimin dur durak bildiği yok! Bir oraya bir buraya sekip duruyor.
Antreye doğru koştu, ayağı halıya takıldı düştü yine ama bu seferki çok yumuşak bir düşüş oldu. Zaten kötü düşse hemen ağlar.
Babası oradan görüp bana işaret etti, kafasını koymuş yere ellerinin arasına, popo havada bekliyor. Bekledi, bekledi, baktı ki gelen giden yok kafasını kaldırıp;
- "Anneee" diye bana seslendi.
Kalktım, ben ona doğru ilerlerken koydu yine ellerinin arasına başını, kaldırdı popoyu beklemeye başladı :)
- "Aman aman, düşmüş mü benim oğluumm! Canım benim, çok mu yandı canın, kıyamam oğluma ben" deyip aldım kucağıma.
Büzmüş alt dudağını, yanağını uzatıyor bana ki öpeyim :))
Öpüyorum, gömüyor başını omzuma, sonra gülerek kaldırıyor başını...
Sonra aynı seremoni tekrarlanıyor, düşüş, bekleyiş, çağrış, kucaklanış....
Yahu bu benim oğlum çok mu artist ne?! :D
BEN HER ZAMAN SOYLUYORUM ZATEN, ARTIST SENIN BU OGLUN DIYE:))
YanıtlaSil